25 Ocak 2019 Cuma

Sararmış Günlük Senfonisi

Ne çabuk geçti yıllar değil mi, sen eski güzelliğinde misin bilmiyorum... Şen şakrak gülüşünle hafif makyajınla açık ama kendine yakışanı giyen oturup kalkmasını bilen bir genç kızdın.
Mahalle delikanlıları birbirine sokardın ve seyirlerine bakardın gülümseyerek. Anneme gelirdin daha sonra kahkaha atarak anlatırdın ve eklerdin erkek milleti işte bu kadar salak abla diye ''iki kırıtıyorum mahalleyi viraneye döndürüyorum'' diye... Şimdi bakıyorum geçmişe bende senin gözünde o salaklardanmışım. 
Neyse...

Annem, kız kardeşimle bana hiç doğum günü yapmazdı çünkü varoş mahalledeydik ve hiç kimseyi maddi anlamda ezebilecek lüksümüz yoktu diye düşünürdü. Bir gün rutin kontrollerim için hastaneye gidecektik. Kimlik kartımı kaybettim ya da düşürdüm herhalde bir yerde bulamıyorum diyordu babama Babam despot bir adamdı hemen sinirlenirdi o gün ne olduysa oldu adama hiç kızmadı anneme, olan oldu diyordu sadece...
Birden senin sesin yankılandı Emel abla diye

-Emel abla
-Efendim dilek diyordu üzgün ifadeyle
-Ne oldu neyin var diyordun 
Annemde anlatıyordu'' Mehmedin rutin kontrolleri var ya yarın ona gideceğimizi söylemiştim sana da, çocuğun kimliğini bulamıyorum o yüzden çok üzülüyorum''
Sen lafın bitmesini beklememiştin ve demiştin ki
-''Ben de o yüzden geldim bizim evde düşürmüşsün bende koşarak getirdim herhalde Mehmedin ilaç torbasından düşmüş''
Annem o an dile benden ne dilersen dilek diyordu Allah razı oldun diye dualar okuyordu sana
-Çay demleyeyim içer miyiz, bu güzel biten günün akşamına bir tavşan kanı yakışır diyordu babama 
-Olur Emel diyordu
Dilek sen de kalsana diyordu 
Olur diyordun bana gülümseyerek '' bu işe çok sevinecek bir kişi var nasıl olsa''
Babamda gülümseyerek Oğlumun aklını başından alma diyordu. Diğer erkeklere yaptığını yapma
Sen de diyordun ki
'' Aman Sait amca güzel olmak suç mu albenisi olmak suç mu sözüm meclisten dışarı ama erkek milleti hepsi salak iki kırıttığım zaman hepsi peşime düşüyor deyip ekliyordun ''or.spu mahalleyi yakarmış, geçip karşısına saçına kına yakarmış'' benim ki de o hesap işte...
Babam da kahkahalar atarak ah zamane kızları deyip anneme çaylar nerede kaldı emel demişti 
Gelmişti çayları içerken anneme şunları söylemiştin.

-Emel abla çocukların doğum günü yaklaşıyor 5 gün var değil mi?
-Evet ne oldu ki dilek?
-Emel gel şu çocuklara doğum günü yapalım hem çocuklarda değişik bir gün yaşasınlar hem de biz 
-Olur mu ki dilek?
-Ev dağılacak diye korkuyorsan merak etme yandaki boş arsa da yaparız çıkartırız masaları yayarız yiyecek içecekleri bahçeyi de süsleriz gece olursa elektrikçi Ahmet var ışık çekemez mi sanki..
Sait amca izin verirse tabi kii...
Babamda sana dönüp demişti
-Olur kızım ama bir tek şartla sakın mahalleyi yakma..

O gün gelip çatmıştı her şeyi sen hazırlamıştın ellerinle, kekleri poğaçaları pişirdin masaya koyup iki tane de hediye bırakıp gitmiştin bugünleri görür gibi... 
Çünkü o günden sonra ne bugünüm de ne de yarınım da olacaktın 
Ama hediyen her zaman baş ucumda
Sarı yapraklı kilitli günlük 
Bir siyah beyaz fotoğrafın
Bir küçük not...
Elveda.

Efsane Etrafoğulları

1 yorum:

Yorum yapmak ve siteye üye olmak isteyenler, Gmail hesabı ile siteye üye olabilir, Sitede yorum bölümünde, “yorumlama biçimi” yazan butondan “Google hesabı” yazanı seçerek yorumunuzu yazabilirsiniz.

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.