Seksen Günde Devri Alem

Senin önünde ne zaman kalem bırakacaklar?
Ne zaman üstadım diyeceğiz ne zaman Mir lakabını takacağız
Diye sordukları zaman hemen şu espri gelir aklıma

"Metin Akpınar'a sormuşlar
Sesin çok güzel neden bir kaset çıkartmıyorsun diye
Metin Akpınar'ın cevabı şu olmuş
Zeki Alasya ne zaman keman virtiyöz'ü olursa" demiş.

İllaki bir işin içine girdiğin zaman o işin bir numarası olmak mı gerekir?
Bence değil.
Yazma işini severek yapmak gerekir ki insanların veya
Bir küçük imzanın efsanesi olabilesin.

Hele ki hayallerini sevdiğin için k/aleme akıttığın zaman
Gözlerin kör olsa bile görürsün.
Aşık Veysel misali sevdiğinin tüm güzelliğini
Kulakların sağır olsa bile duyarsın
Beethoven misali sevdiğini eşsiz sesini...

Şimdi bizi rahat bırakın hayallerimi, kağıda dökme zamanı geldi
Sevdiğim seninle gel 80 günde devri alem yapalım
İçimdeki aşkı gezerek tekrar yazalım.

İngiltere Bigbeng saat kulesinde fotoğraf çektirelim ilk başta
Sonra Fransa'ya geçelim Monalisa'ya bakmalıyım.
İçimdeki seni Leonardo da Vinci hangi yerine gizlemiş diye
Oraya kadar gitmişken Eyfel kulesine çıkmadan olur mu sevdiğim?
Bak sevdiğim Şanzelize Caddesi'nde aşkın ihtilalini yapıyoruz
Odanda Berlin Duvarını yazarlar için tekrar yıkarız
Senin kadar güzel bir varlığı yazamadıkları için...
Şimdi sen bana diyeceksin ya Kuzey Afrika?
Kuzey Afrika'ya uğramadan hiç olur mu sevdiğim
Kazablanka filmini tekrar çekeceğiz seninle
Mısır'a gececeğiz.
İçimdeki seni ancak Pramitlerin sırrına saklarım yazarım seni
Irak'a masalların başladığı yere gitmeden olur mu?
İlk aşkın başladığı yeri unuttuğumu sanma sakın
Kutsallığını Kabe'nin etrafında tavaf ederken izlemek istiyorum seni
Yazdığım aşkı yakmanın zamanı geldi sevdiğim Ganj nehrinde
Çin seddine ismini kazıyarak geldim
Aşkımın sesini dinledim Budistlerin arasında Yasak şehirde

Ama en iyisimi bizi biz yapan Anadolu'muza geri dönelim
Bak sevdiğim bizi
Metin Akpınar karşılıyor
Arkasında baş kemançı Zeki Alasya ile birlikte...

Paraf Hanım'a ithaftır.

01 Kasım 2011

Efsane Etrafoğulları