Şarkılar, müzik ile şiirin eşsiz uyumundan meydana gelir. Kimi zaman ağlatır, kimi zaman anılara daldırır, kimi zaman ise neşeye boğar. Şair yazar sadece müzisyendedir tüm maharet bir de okuyan kişide...
Bilmem bu yazı nereye gidecek bu günlerde bu cümleyi çok kullanır oldum. Aslında çok şey bilmek, hiçbir şey bilmemekten çok kötüymüş. Bir de hiçbir şeyi unutmamak. Bilmemek işine geldiği gibi davranmaktır bu işi bilmiyorsam neden yapayım ki, neden zorlanayım ki ya da neden zorlayayım ki beynimi bir şeyi öğrenmek için ama kahretsin ki biliyorum bilmediğimi bile...
Unutmamak işte işin en kötü yani benim için, hiçbir şeyi unutmuyorum. Bazı kişiler dün ne yediğini unutur, ben onlara imrenirim. Onlar gibi olmak isterim ama olamam beynim izin vermiyor. İzin verse zaten beni ben yapan özelliğim olmazdı. Dün yaşadığım ikilem olmazdı. "Olmak ya da olmamak işte bütün mesele..."
Tanrı, "ol" dedi oldum. "Öl" dediğinde ise öleceğim gibi ama bugün değil. Yaşamak varken senin tüm güzelliğini, duymak varken sesini, tutmak varken ellerini ve sana aşkımı sevdamı yazmak varken ölmeyi düşünemem. Çünkü bu hayat çok kısa çünkü can anlık mesele bir daha geri gelmez...
Ölmek varsa bir daha geri gelmeyeceksek dinle o zaman eşsiz müzikleri. Bak, senin için bestelemiş sanki Melih Kibar "içimdeki fırtına" adlı müziği ve sevdiğin kişi için yazmış Çiğdem Talu sözleri, Orhan baba senin için isyan etmiş "çilekeş" ile Kayahan senin için haykırmış 365 gün ile onu nasıl sevdiğini ve Barış Manço Allah'ım güç ver bana demiş senin için. Çünkü bu hayat çok kısa çünkü can anlık mesele bir daha geri gelmez...
Efsane Etrafoğulları
O bir Efsane...
YanıtlaSilGünahkâr Gecenin Sönmüş Yıldızısın
YanıtlaSil—Sustun bir daha konuşmadın, ağlayan yüreğimle
Ey aşkla sevdayla kutsallığına baktığım kadınım
Her tarafını seninle bezediğim düşlerimden
Gitme! Gidersen sinem taş olur, durur zaman
Yıkılır virane köşk misali bu adam.
—Sustum çünkü sözlerim kifayetsizdi
Çırpındım tomurcuktu aşkımız gonca yaptım
Bülbülümdüm ama sen her güle serenat yaptın
İnancımı sarstın, kelimelere küstürdün.
—Sustun kıymetini kıyamet günlerinde anladım
Ağladı gözlerim yeni doğan bir çocuğun şaşkınlığını yaşadı
Çırpınışlar sudan çıkmış bir balık misaliydi
Uyudu adam yok olurcasına kıtmir misali uyudu.
—Öyle özlerdim ki seni yanındayken bile hasretimdin
Hanımeli kokan avuçlarını öpmeye doyamazdım
Ellerini çaldın benden, kokun başka yüreklerin otağı şimdi
Gözlerinde göz izi varken bakamam artık yüzüne bunu benden isteme.
—Ağladım içimde oluşan nedeni bilinmez sensizliğim için
Şimdi bakıyorum anılar gözümün önünden geçiyor
Gecem gündüzüm oldu, gündüzüm sensizliğim
İçiyorum kahroluyorum Yaratan’a isyanlar ediyorum
İlk defa savaşıyorum bir insan için görmüyorsun?
Gidiyorsun gitme güller solar, gitme bir musalla taşı dolar.
—Duvarlarla konuşur oldum, gölgeme sığınıyorum
Yalnızlığın koynunda uyumaya çalışıyorum
Yalınayak kimsesiz bir sokak çocuğunun
Umutsuz bakışları peyda oldu gözlerime korkudan kapatamıyorum.
—Ve yine yalnızlık kuytusu ve içim yine karanlıklarda
Nemruttan doğan Meryem ana’dan batan kaderimdin
Seni severdim yeni doğan güneşim olurdun her şeyi inkâr ederdim
Gitme karanlığım olma, gitme Mesih misali kıyamet gününü bekleyemem.
—Avutmaz artık beni ne şiirler ne de seni hatırlatan şarkılar
Hem ben mısralara da küstüm, notalara da…
Hatırlatmasın seni yağan yağmurlar
Güller mis gibi kokmasın uzak kalsınlar.
Mahşere kalsın hesabımız ellerim yakandan düşmeyecek
Bana gözyaşı borcunu ödeyeceksin.
16 Ocak 2011
Paraf & Efsane Etrafoğulları
bunu yayınlar mısın
SilYayınladım. Efsane,burada olmayanları sen gönder. Ben yayınlarım.
YanıtlaSilbugün öldüm ben Paraf'ım dua et lütfen Paraf Canan beyin kanaması geçirdi yazmayı bırakıyorum
YanıtlaSilGeçmiş olsun Efsane.
YanıtlaSilSAĞ OL pARAF'IM
YanıtlaSil