Sevgili Etraf okuyucuları, bugün size insanların yapılan haksızlıklar ve zulümler karşısında ne tavır aldıkları veya almadıkları ile ilgili kısa bir örnekleme sunacağız ve bir karıncanın hikayesinden bahsedeceğiz.
Nemrud, ne denli güçlü bir kral olduğunu anlatmak ve bir daha kimsenin kendisine karşı gelmesine fırsat vermemek için İbrahim Peygamber'in ateşte yakılması emrini verir. Bunun üzerine hazırlıklara hemen başlanır ve meydana odunlardan büyük bir yığın yapılır. Odunları tutuştururlar. Alevler o kadar yükselir o kadar yükselir ki, bulutların tutuşacağını sanarak korkup kaçışmış tüm canlılar.
İbrahim Peygamber'i mancınıkla ateşin tam orta yerine atacaklarmış ki, karıncanın birinin, küçücük ağzıyla bir damla su ile koşa koşa geldiğini fark ederler. Hem de boyu göklere varan cehennemi ateşe doğru.
Başka bir karınca onun bu telaşını görüp hemen yanına yanaşıp sormuş: "Bu acelen niye, nereye böyle?"
Ağzında su taşıyan karınca o tek damlayı ellerinin arasına alıp, "Duymadın mı Nemrud, İbrahim Peygamber'i ateşte yakacakmış. İşte o ateşin olduğu yere su götürüyorum."
Bu sözleri duyan karınca kendini tutamayarak uluorta kahkahalarla gülmeye başlamış.
"Sen dönüp şu ateşe hiç bakmadın mı? Ne kadar büyük, senin bir damla suyun ona ne yapabilir ki?"
Su taşıyan karınca; "Olsun, en azından hangi taraftan olduğum anlaşılır."
Kıssadan hisse: Anlayana sivrisinek saz. Anlamayana davul zurna az.
Paylaştığınız için teşekkürler.
YanıtlaSilKaldı işte; Çayımız bardakta
YanıtlaSilÇocukluğumuz sokaklarda
Mutluluğumuz kursağımızda
Sevdiklerimiz uzaklarda
Gülüşlerimiz fotoğraflarda...
Can YÜCEL