Yazıyorum okunmak için, yazıyorum hayatta kalabilmek için
Yazıyorum kendi aklımdaki ve kendi yüreğimdeki aşkı yorumlamak için
Türkçe'deki imla kurallarına inat şevkle isteyerek yazıyorum
Çünkü oku/ma yaz/ma kursu almadım üstadımdan...
İğneyi kendine batır şair, batır ki
Çuvaltızı Türk Dil Kurumuna batırabilesin
Türkçemizi bu karar katlettiği için yabancı kelimeleri soktuğu için
Ve kelimelerin arasında seni gösterdiği için
Şu an sen de bir yabancısın çünkü...
Ağla bağıra bağıra hıçkırıklara boğul iki ucu boklu dünyan için
Bil ki sana bu yazı da yer yok gizli öznesin çünkü
Devrik cümlelerim ardında...
Ben, sen, o, biz, siz, onlar, zamirler
Ne kadar gereksizdi benim için bunlar
Oysa
Kimi zaman çoğul gözüksek bile yalnızdık
Yalnızlığın içinde
Bir ben vardım bir de
Şair yanım...
Gerek yok ki sıfatın yok ki yanımda
Şimdi ise bakıyorum cins isimlerle yazılmış yazgıma
Harcadığım ağaca, düşünceye ve cezaya
Bu şiir misali...
Bu şiir mi diyeceksin şimdi değil mi?
Bilmem belki şiirdir belki de şiirden de öte
Fakat şunu iyi anla ve uygula
Oku.
Efsane Etrafoğulları
Öperek uyandırdım bu sabah ayrılığı....
YanıtlaSilFırından yeni çıkan bekleyişler satın aldım...
Kırmızı mavi ekoseli yalnızlığımı serdim masaya...
Manzaraysa ayrılığa sıfır! İşte her şey hazır..Acılarımla iki lafın belini kırdık...
Yokluğunda bir kuş sütü eksik..
Yalnızlığım ve ben; seni çok bekledik.
CEMAL SÜREYA