Enerji kaynaklarımız ikiye ayrılır.
| ||||||||||||||||||
A. Yenilenemez Enerji Kaynakları: Fosil yakıtlar ve radyoaktif elementler yenilenemez enerji kaynaklarıdır. Bu kaynakların bu şekilde isim almalarının nedeni kullandıkça bitmeleri ve yenilerinin gelmesinin çok uzun sürmesidir. 1. Fosil yakıtlar: Kömür, petrol, doğalgaz gibi fosil yakıtlar en çok termik santrallerde elektrik enerjisi üretmek için kullanılmaktadır. Günlük hayatta kullandığımız benzin, mazot, LPG, plastik, naftalin, boya, teflon gibi maddeler petrol kaynaklıdır. Kömür, petrol, doğalgaz gibi binlerce yılda oluşmuş fosil yakıtlar insanlığın gelişmesi ile hızla azalırken atıkları ile hava su ve toprak kirliliğine yol açar. Fosil yakıtlardaki karbon yanma tepkimeleri ile atmosferde CO2 ve CO bileşiklerinin birikmesine neden olur. Bu gazların havada çok fazla birikmesi sera etkisine ve küresel ısınmaya neden olması açısından oldukça tehlikelidir. 2. Nükleer Enerji: Uranyum, plütonyum gibi radyoaktif elementlerin çekirdeklerindeki proton ve nötronları tutan enerjinin ortaya çıkarılması esasına dayanır. Dünyadaki elektriğin %20 si nükleer santrallerde üretilir. Nükleer santraller Dünyanı pek çok yerinde bulunmasının yanında atmosferin kirlenmesine sebep olur. Nükleer enerji santrallerinde elektrik ucuzdur fakat santralin maliyeti oldukça pahalıdır. B. Yenilenebilir Enerji Kaynakları: Yenilenebilir enerji gücünü güneşten alan ve hiç tükenmeyeceği düşünülen ve çevreye zarar vermeyen enerji kaynakları yenilenebilir enerji kaynaklarıdır. Bazı yenilenebilir enerji kaynakları şunlardır:
1. Hidroelektrik Enerji: Nehirlere kurulan barajlar sayesinde suyun hareketinden yararlanarak elektrik üretilir. Bu üretim şu şekilde gerçekleşir: akarsuyun önü kesilir ve bir baraj gölü oluşturulur. Böylece suyun yüksekliği artırılarak potansiyel enerji kazanması sağlanır. Suyun potansiyel enerjisinden yararlanarak elektrik üretilir. Dünya enerjisinin % 20'si hidroelektrik santrallerde üretilir. 2. Jeotermal Enerji: Latincede “jeo=yer”, “termal=ısı” anlamındadır. Yeraltında magmada artan sıcaklık ile yeraltı sıcak sularından ve buhardan yararlanılarak elde edilir. Elektrik üretimi de jeotermal buharın gücü ile üretilebilir. Eski çağlardan günümüze jeotermal enerjinin ilk kullanım alanı kaplıcalardır. Jeotermal enerji ayrıca konutların ve seraların ısıtılmasını, dokuma sanayisi, konservecilik gibi birçok alanda yararlanılır. Jeotermal enerji kullanımı çevreye ve atmosfere atık madde verilmesine sebep olmaz. 3. Güneş Enerjisi: Güneş diğer yenilenebilir enerji kaynaklarının da temelini oluşturur. Dünyadaki hayatın temel enerji kaynağı da güneştir. Güneş pilleri ışık enerjisini soğurarak elektrik enerjisine dönüştürür. Uzaya fırlatılan uydular ihtiyaç duydukları elektrik enerjisini güneş panellerindeki güneş pillerinden oluşturur. Güneş’in Dünya'ya gönderdiği bir günlük enerji, tüm insanlığın bir gün boyunca ihtiyaç duyacağı enerjinin neredeyse on bin katıdır. 4. Rüzgâr Enerjisi: Rüzgârın hareket enerjisinden geçmişte yel değirmenleri ile yararlanılırdı, günümüzde ise rüzgâr jeneratörleri ile elektrik enerjisi üretilmektedir. Bir rüzgâr jeneratörü bir evin, okulun hatta bir köyün elektrik enerjisini karşılayabilir. 5. Biyokütle (Bitki ve hayvan atıkları) Enerjisi: Bitki ve hayvan atıklarından yararlanılarak elde edilen enerjiye biyokütle enerjisi denir. Örneğin çiftlik hayvanlarını dışkıları, ekinler, ölü ağaçlar, odun parçaları, talaş vb. maddelerden enerji elde edilir. Hayvan atıklarından biyogaz ve bitkilerden elde edilen biyodizel bu yöntemin uygulamalarından biridir. Enerji elde edilecek atık maddeler güç santraline getirilir. Burada santralin çukuruna boşaltılarak yakılır. Bu yanma sonucu ortaya çıkan gazlar çeşitli işlemlerden geçirilerek elektrik enerjisi elde etmek için kullanılır. Bir diğer yol ise; atık ve kalıntıları bekletme tankları denilen özel ortamlarda çürümeye bırakmaktır. Bu tanklarda zamanla çürüyen maddelerden metan gazı çıkar. Bu gaz toplanarak ısıtma amaçlı kullanılır. Aynı yöntem hayvanların dışkılarında da kullanılır. |
Sustum.
YanıtlaSilTuz basıp yaralarıma,ne kadar susulacaksa o kadar sustum.
Bir çığlık kanıyor en derininde yüreğimin...
Açmadım kimselere yüreğimi.
Hançeri sadece kendime sapladım ve sustum.
Şems-i Tebrizi
Platon’un “Protagoras” diyalogunda, üç farklı konuşmadan söz açılır.
YanıtlaSilİlki demagogların yaptıkları konuşmalardır: “Onlar güzel söylevler söylerler; ama onlara konu dışında bir şey soruldu mu, kitaplar gibi olur, ne cevap verebilir ne de soru sorabilirler”. Bunlar bildiklerini sadece ezberlemişlerdir.
Bir de susmak bilmeyen söylevcilerden söz açılır: “Tıpkı vurulunca çınlamaya ve insan elini üstlerine koymadıkça çınlamaya devam eden tunç kaplar gibi, söylevcilerimiz de en küçük soruda sonu gelmez söylevlere girişirler”. (Platon, 1999, s. 329-B)
Bu iki konuşmaya karşılık “Protagoras‟ın yaptığı türden konuşmalar anlatılır: “Protagoras ise, tersine, hem uzun ve güzel söylevler vermeyi hem de bir soru sorulduğu zaman kısaca cevaplandırmayı ve soru sorduğu zaman cevabını beklemeyi bilir….”. (Platon, 1999, s. 329-B)
İçinde olan ne ise onu bulacaksın. Kendine biçtiğin değer neyse dışarıda sana verilen de o olacak. Kendini nasıl kodladıysan, çevrende onları bulacaksın. Sen değişmedikçe hiçbir şey değişmeyecek. Bütün bu kodları önce aile, sonra eğitim, çevre hepsi oluşturdu. Şimdi nereye gidiyorsun? Eğer para kazanmak zor diyorsan hep zor olacak. Daha iyi bir işim olamaz diyorsan olmayacak. Eksiklerini düşünmeyi bırak. Artılarına odaklan. Mutlaka seni farklı, özel kılan bir şeyler var. Ona odaklan. Neyi verirsen onu alacak, neyi odaklanırsan o senin olacak. Ve yaşamda he zaman hayalkırıklıkları olacak, seni anlamayanlar olacak... Sen vazgeçmedikçe, içinde olan senin gerçeğin olacak. İnan bana...
YanıtlaSilAret Vartanyan
Almanya güneş enerjisi kullanımında bir kez daha rekor kırdı
YanıtlaSilAlman Güneş Endüstrisi Birliği’nin (BSW) verilerine göre Almanya 2012 yılında güneş enerjisi kullanımında yeni bir rekor daha kırdı. 2012′de 1,3 milyon güneş enerjisi tesisatı sayesinde sekiz milyon hanenin yıllık elektrik ihtiyacı karşılandı. Böylece güneş enerjisinin elektrik üretimindeki payı Almanya’da bir yılda yüzde 45 oranında artmış oldu.
BSW birlik başkanı Carsten Körnig, Almanya’nın güneş enerjisine verdiği ağırlığın meyvelerini toplamaya başladığını, güneşin enerji üretimindeki payının üç yılda dört kat arttığını, aynı zaman zarfında güneş enerjisi tesisatı maliyetinin de yarı yarıya azaldığını söyledi.
Güneş Endüstrisi Birliği Başkanı, 2013 yılında branşlarını yeni trendlerin beklediğini ve güneşten kazanılan enerjinin akülerde depolanması ve modern enerji yönetimi sistemleri sayesinde yeşil enerjiden daha fazla verim alınacağını dile getirdi. Körnig, özel güneş tesisatıyla kazanılan elektriğin artık enerji şirketlerinden alınan elektrikten ucuza geldiğini ve foto voltaj teknolojisinin Almanya’nın elektrik ihtiyacının yüzde beşini karşıladığını sözlerine ekledi.
(Deutsche Welle Türkçe)