2 Kasım 2012 Cuma

Origami Yapılışı

Origami slayt gösterimi
Sizler için bir origami deseni seçtik ve her işlemini sırası ile ayrıntılı olarak gösterdik. İşlem basamaklarını sayfanın devamında detaylı bir şekilde inceleyebilirsiniz.















5 yorum:

  1. Asıl eksiklik, eksik olduğumuzu düşünmekti.
    Asıl eksiklik, çareyi başkasında aramaktı.
    Hayatın matematiği farklı; iki yarımı toplayınca bir etmiyor.
    İnsan tek başına mutsuzsa başka biriyle de mutlu olamıyor.

    Can Dündar

    YanıtlaSil
  2. Kızılderili kabile reisine bütün beyazlara neden deli gözüyle baktığını sordum. Kafalarıyla düşündüklerini söylüyorlar! diye cevapladı. Tabii ki öyle yapacaklar dedim şaşırarak, siz neyle düşünürsünüz? Kalbini göstererek burasıyla dedi. Uzun bir süre susup düşündüm. Hayatımda ilk defa biri bana gerçek beyaz adamın resmini çizmişti.

    Carl Gustav Jung

    YanıtlaSil
  3. Bir sonbahar, bir sabah ve bir yağmur olacak
    Toprak ve insan kokularıyla,
    Uğultulu bir sarhoşluk içinde, yıllar için
    Başımı alıp gideceğim...

    Turgut Uyar

    YanıtlaSil
  4. NANE ŞEKERİ AĞZI NEDEN SOĞUTUYOR ?

    Nane ağza serin gelir çünkü anestezi özelliği vardır. Nanenin içindeki esans olan mentol, ağızdaki sıcaklık resepörlerini uyuşturur.

    Sinir uçları beynin genelde görmezden geldiği bir düşük arka plan sinyali verirler. Sıcak reseptörlerden gelen bu sinyaller nane yağı yüzünden azaldığı için, burundaki soğuk reseptörler daha fazla algılanır. Beyin bu durumu soğuk
    bir durumun sinyalleri olarak yorumlar.

    Diğer esans yağlarında benzeri anestezik ve analgezik özellikler vardır. Karanfil yağı şiddetli olmayan lokal ağrıları azaltmakta faydalıdır ve dişçiler tarafından diş ve diş eti ağrılarını dindirmek için reçete edilirler.

    Kekik üzümü yağının ağrıyan kasları yatıştıran harika bir ‘’buzsu sıcaklık’’ duygusu vardır. Serinlik duygusu tendeki sıcaklık reseptörlerindeki anastezik etkiden gelir. Bu etki sona erdiğinde uyanmış reseptör tekrar ‘’sıcak’’ hisseder. Bu iki esans yağı hala tezgah üstü ilaçlar arasında önemli bir yer tutar.


    Kaynak:
    Mitra-Yay
    Murat Sağlam

    YanıtlaSil
  5. Platon’un “Protagoras” diyalogunda, üç farklı konuşmadan söz açılır.

    İlki demagogların yaptıkları konuşmalardır: “Onlar güzel söylevler söylerler; ama onlara konu dışında bir şey soruldu mu, kitaplar gibi olur, ne cevap verebilir ne de soru sorabilirler”. Bunlar bildiklerini sadece ezberlemişlerdir.

    Bir de susmak bilmeyen söylevcilerden söz açılır: “Tıpkı vurulunca çınlamaya ve insan elini üstlerine koymadıkça çınlamaya devam eden tunç kaplar gibi, söylevcilerimiz de en küçük soruda sonu gelmez söylevlere girişirler”. (Platon, 1999, s. 329-B)

    Bu iki konuşmaya karşılık “Protagoras‟ın yaptığı türden konuşmalar anlatılır: “Protagoras ise, tersine, hem uzun ve güzel söylevler vermeyi hem de bir soru sorulduğu zaman kısaca cevaplandırmayı ve soru sorduğu zaman cevabını beklemeyi bilir….”. (Platon, 1999, s. 329-B)

    YanıtlaSil

Yorum yapmak ve siteye üye olmak isteyenler, Gmail hesabı ile siteye üye olabilir, Sitede yorum bölümünde, “yorumlama biçimi” yazan butondan “Google hesabı” yazanı seçerek yorumunuzu yazabilirsiniz.

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.