8 Ekim 2012 Pazartesi

Pablo Neruda

Şili’de demiryolu işçisi bir baba ve öğretmen bir annenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Annesini çok küçükken kaybetti. 13 yaşındayken yerel ‘La Mañana’ gazetesindeki bazı makalelerle katkıda bulunmaya başladı.
1920′de ‘Selva Austral’ isimli edebiyat dergisinde ‘Pablo Neruda’ adıyla yazmaya başladı. Şair, bu takma ismi Çek şair Jan Neruda’da anısına seçmişti. Daha sonra bu isim yasal adı olarak kalmıştır.
İlk kitabı Crepusculario 1923 yılında yayınladı. Sonraki sene şairin en tanınmış ve pek çok dile çevrilmiş olan eserlerinden Yirmi Aşk Şiiri ve Umutsuz Bir Şarkı(Veinte poemas de amor y una cancion desesperada) basıldı. Edebi çalışmalarına devam ederken, bir yandan da Santiago’daki Şili Üniversitesi’nde Fransızca ve pedagoji okudu. 1927-1935 arası hükümetin elçisi oldu ve Burma, Seylan, Java, Singapur, Buenos Aires, Barselona ve Madrid’te görev yaptı. Bu dönemde yazdığı şiirler ezoterik sürrealist şiir kitabı ‘Residencia en la tierra’ 1933 tarihinde toplanmıştır.


İspanya İç Savaşı ve García Lorca’nın ölümü onu çok etkiledi ve önce İspanya sonra da Fransa’da Cumhuriyetçi harekete katılmasına neden oldu. Bu sırada şiirlerini topladığı Kalbimdeki İspanya (España en el Corazón (1937)) üzerine çalışmaya başladı. Kalbimdeki İspanya iç savaş sırasında cephede basılması açısından önemlidir. Aynı yıl ülkesine dönen Neruda’nın daha sonraki eserlerini siyasi ve sosyal konular üzerine oluşturmuştur.

1939′da Paris’te İspanyol göçmenler için konsolosluk görevine getirildi. Meksika’daki konsolosluk görevi sırasında Canto General de Chile’yi yazdı. Bu eserde bütün Güney Amerika kıtasının doğası, insanları ve tarihi yazgısı epik şiir şeklinde anlatılmaktadır. Eser, 1950′de Meksika’da basılırken, Şili’de de el altından yayınlandı. Yaklaşık 250 şiirin yer aldığı eser, on kadar dile çevrildi ve bu çeviriler yüzünden Neruda elçilik yaptığı ülkelerde zorluklar yaşadı.

1943′te Şili’ye dönen Neruda, 1945′te senatör seçildi ve Şili Komünist Partisi’ne katıldı. 1947′de Başkan González Videla’nın grevdeki madencilere yönelik baskıcı protestolarını protesto ettiği için, 2 yıl boyunca kendi ülkesinde kaçak yaşadı. 1949′da yurt dışına çıktı ve 1952′ye kadar çeşitli ülkelerde bulundu. Bu dönemde yazdığı eserler politik aktivitelerinin damgasını taşır. Örneğin Las Uvas y el Viento (1954) Neruda’nın sürgündeki günlüğü gibidir.

Yaşamı boyunca güçlü siyasi duruşuyla tanınan Neruda, ülkesindeki ve İspanya’daki faşizme karşı durmuştur. 1970 yılında Şili başkanlığına aday gösterilmiş, ancak daha sonra başkan seçilen Salvador Allende’yi desteklemiştir. Allende seçilince Neruda’yı Şili’nin Fransa elçisi olarak görevlendirdi. 1971 yılında edebiyat dalında Nobel Ödülü aldı. 1972 yılında sağlık sorunları nedeniyle elçilik görevini bırakarak Şili’ye döndü. 24 Eylül 1973′de kalp yetmezliğinden hayatını kaybetti. (Yıldız Tilbe’nin 2004 yılında çıkardığı “Değerini Bilmek Gerekir Aşkın” adlı şarkının sözleri de Pablo Neruda’ya aittir.)

Kaynak
 

3 yorum:

  1. UNUTMAK YOK

    Bunca zamandır nerede olduğumu soracak olursan
    “Oldu bir şeyler” demeliyim
    oturmalıyım bir taşa
    kararan dünyada,
    kendini yemiş bitirmiş bir nehirde.
    Korumasını bilmiyorum yitirdiklerini kuşların
    Geride bıraktığım denizi
    ya da çığlığını kızkardeşimin.
    Nedir bu toprağın zenginliği?
    Gün neden günle kapanıyor?
    Neden karanlık gece çalkalanıyor ağzımda?
    Ve ölüm neden?
    Nereden geldiğimi sormayacak mısın?
    Anlatayım sana;
    Kırık şeyleri
    Acılı kapları
    Sık sık tozlanan koca sığırları
    ve tutulu kalbimi.

    Bunlar ne belleğimizde uyanan sarı güvercinler,
    ne de anılardır kuşaktan kuşağa akan.
    Ağlayan yüzlerdir bunlar,
    Parmaklardır gırtlağımızdaki,
    ve toprağa düşen yapraklardır.
    Yiten günün karanlığıdır.
    Yeşertir kaleleri hüzünlü kanımızdaki.

    İşte menekşeler ve işte kırlangıçlar,
    Sevdiğim her şey
    Tatlı mesajlar veren günbegün
    açıkta zaman
    tatlılığı artan.
    Kaçamayız biz; Dişlerimizin arasından:
    Neden kemiriyor boşa giden zaman
    sessizlik kabuğunu?
    Ne yanıt vereceğimi bilmiyorum.

    O kadar çok ki ölümüz
    Ve o kadar çok ki kızıl güneş önünde setler
    Ve o kadar çok ki çarpık kabuklu başlar
    Ve o kadar çok ki öpücüklerimizi engelleyenler
    Ve o kadar çok ki unutmak istediklerim.



    Pablo Neruda

    YanıtlaSil
  2. BUĞDAYIN TÜRKÜSÜ

    Halkım ben, parmakla sayılmayan
    Sesimde pırıl pırıl bir güç var
    Karanlıkta boy atmaya
    Sessizliği aşmaya yarayan
    Niçin öldün Nazım?
    ne yaparız şimdi biz
    şarkılarından yoksun?
    Nerde buluruz başka bir pınar ki
    orda bizi karşıladığın gülümseme olsun?

    Seninki gibi ateşle su karışık
    acıyla sevinç dolu
    gerçeğe çağıran bakışı nerde
    bulalım?

    Kardeşim,
    öyle yeni duygular, düşünceler yarattın ki
    bende,
    denizden esen acı rüzgâr
    kapacak olsa bunları
    bulut gibi, yaprak gibi sürüklenir
    yaşarken seçtiğin
    ve ölümünden sonra sana barınak olan
    oraya, uzak toprağa düşerler.

    Al sana bir demet Şili kasımpatıları
    al güney denizleri üstündeki ayın soğuk parlaklığını,
    halkların savaşını, kendi dövüşümü
    ve yurdumun kederli davullarının boğuk
    gürültüsünü
    kardeşim benim, dünyada nasıl yalnızım sensiz,
    çiçek açmış kiraz ağacının altınına benzeyen
    yüzüne hasret,
    benim için ekmek olan, susuzluğumu gideren, kanıma
    güç veren
    dostluğundan yoksun.

    Hapisten çıktığında karşılaşmıştık seninle,
    zorbalık ve acı kuyusu gibi loş hapisten,
    zulmün izlerini görmüştüm ellerinde,
    kinin oklarını aramıştım gözlerinde,
    ama parlak bir yüreğin vardı,
    yara ve ışık dolu bir yürek.

    Ne yapayım ben şimdi?
    Tasarlanabilir mi dünya
    her yanına ektiğin çiçekler olmadan
    Nasıl yaşamalı seni örnek almadan,
    senin halk zekanı, ozanlık gücünü duymadan?
    Böyle olduğun için teşekkürler,
    teşekkürler türkülerinle yaktığın ateş için.

    Ölü, yiğit, gölge ve buz, ne varsa
    Tohuma dururlar yeniden
    Ve halk, toprağa gömülü
    Tohuma durur bir yerde
    Buğday nasıl filizini sürer de
    Çıkarsa toprağın üstüne
    Güzelim kızıl elleriyle
    Sessizliği burgu gibi deler de
    Biz halkız, yeniden doğarız ölümlerde.

    GÜZ ÇİÇEKLERİNDEN NÂZIMA BİR ÇELENK

    Pablo Neruda

    YanıtlaSil
  3. Eserleri:


    Crepusculario (Alacakaranlık Kitabı), 1923
    Veinte poemas de amor y una canción desesperada (Yirmi Aşk Şiiri ve Umutsuz Bir Şarkı), 1924
    Tentativa del hombre infinito. – Santiago : Nascimento, 1926
    Anillos / Pablo Neruda, Tomás Lago. – Santiago : Nascimento, 1926
    El habitante y su esperanza. – Santiago : Nascimento, 1926
    El hondero entusiasta. – Santiago : Empresa Letras, 1933
    Residencia en la tierra : 1925-1931. – Santiago : Nascimento, 1933
    Residencia en la tierra : 1925-1935. – Enl. ed. – Madrid : Cruz & Raya, 1935 ­. – 2 vol.
    España en el corazón. – Santiago : Ercilla, 1937
    Las furias y las penas. – Santiago : Nascimento, 1939
    Canto general de Chile : Fragmentos. – Mexico City : Privately published, 1943
    Tercera residencia : 1935-1945. – Buenos Aires : Losada, 1947
    Alturas de Macchu Picchu. – Santiago : Librería Neira, 1947
    Canto general. – Mexico City : Talleres Gráficos de la Nación, 1950
    Los versos del capitán. – Napol : Naples: L'Arte Tipografica, 1952
    Las uvas y el viento. – Santiago : Nascimento, 1954
    Odas elementales. – Buenos Aires : Losada, 1954
    Nuevas odas elementales. – Buenos Aires : Losada, 1956
    Obras completas. – Buenos Aires : Losada, 1957. – Enl. ed. 1962, 2 vol. – Enl. ed. 1967. – Enl. ed. 1973, 3 vol.
    Tercer libro de las odas. – Buenos Aires : Losada, 1957
    Estravagario. – Buenos Aires : Losada, 1958
    Navegaciones y regresos. – Buenos Aires : Losada, 1959
    Cien sonetos de amor. – Santiago : Editorial Universitaria, 1959 (100 Aşk Sonesi)
    Canción de gesta. – Havana : Casa de las Américas, 1960
    Las piedras de Chile. – Buenos Aires : Losada, 1961
    Cantos ceremoniales. – Buenos Aires : Losada, 1961
    Plenos poderes. – Buenos Aires Losada, 1962
    Memorial de Isla Negra. – Buenos Aires : Losada, 1964. – 5 vol.
    Arte de pájaros. – Santiago : Sociedad de Amigos del Arte Contemporáneo, 1966
    Una casa en la arena. – Barcelona : Lumen, 1966
    Fulgor y muerte de Joaquín Murieta : bandido chileno injusticiado en California el *23 de julio de 1853. – Santiago : Zig-Zag, 1967
    La barcarola. – Buenos Aires : Losada, 1967
    Las manos del día. – Buenos Aires : Losada, 1968
    Fin de mundo. – Santiago : Sociedad de Arte Contemporáneo, 1969
    Aún. – Santiago : Nascimento, 1969
    Maremoto. – Santiago : Sociedad de Arte Contemporáneo de Santiago, 1970
    La espada encendida. – Buenos Aires : Losada, 1970
    Las piedras del cie. – Buenos Aires : Losada, 1970
    Geografía infructuosa. – Buenos Aires : Losada, 1972
    Incitación al nixonicidio y alabanza de la revolución chilena. – Buenos Aires : Losada, 1973
    La rosa separada. – Buenos Aires : Losada, 1973
    El mar y las campanas. – Buenos Aires : Losada, 1973
    Jardín de invierno. – Buenos Aires : Losada, 1974
    2000. – Buenos Aires : Losada, 1974
    El corazón amarillo. – Buenos Aires : Losada, 1974
    Libro de las preguntas. – Buenos Aires : Losada, 1974 (Sorular Kitabı)
    Elegía. – Buenos Aires : Losada, 1974
    Defectos escogidos. – Buenos Aires : Losada, 1974
    Confieso que he vivido. – Barcelona : Seix Barral, 1974 (Yaşadığımı İtiraf Ediyorum)
    Cartas a Laura. – Madrid : Ediciones Cultura Hispánica del Centro Iberoamericano de Cooperación, 1978
    Para nacer he nacido. – Barcelona : Seix Barral, 1978
    El río invisible : poesía y prosa de juventud. – Barcelona : Seix Barral, 1980
    Cuadernos de Temuco : 1919-1920 / edición y prólogo de Víctor Farías. – Buenos Aires : Seix Barral, 1996
    Yo acuso : discursos parlamentarios (1945-1948) / edición a cargo de Leonidas Aguirre Silva. – Bogotá : *Editorial Oveja Negra, 2002

    YanıtlaSil

Yorum yapmak ve siteye üye olmak isteyenler, Gmail hesabı ile siteye üye olabilir, Sitede yorum bölümünde, “yorumlama biçimi” yazan butondan “Google hesabı” yazanı seçerek yorumunuzu yazabilirsiniz.

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.