Kazdağları ve çevresinde anlatılan hikâyeler, ritüeller ve çeşit çeşit inanışların temelinde miras olarak bir sonraki nesle kalmış, sentezlenmiş bir kültürün varlığını hissetmekteyiz. Bölgeye yerleşen bir halk önceki halkların sözlü mirasına kendinden de eklendiler yaparak yeni yeni anlatılar ortaya çıkarmıştır.
M.Ö. 7000’li yıllardan günümüze kadar motifler ortak olarak kullanılmıştır. Yöredeki milletler, dinler ve mezhepler sürekli değişti, değişmeyen ise “havasından mıdır yoksa suyundan mı”dır bilinmez insanların düşünce tarzı oldu. Mitolojide, doğa şartları insan zihnini etkileyen en temel faktör olarak karşımıza çıkar. Yüksek ve heybetli bir dağ, denize akan bir nehir, bazen taşlık bazense bereketli bir toprak , deniz ticareti yapamaya elverişli kıyılar: Troya, Sarıkız, Hasanboğuldu anlatıları için son derece uygun koşullar yörede hazır bulunmaktadır.
Kaynakça
- Çoban, Ramazan Volkan. İda Dağı'ndan Kaz Dağına; Yöre Anlatılarının Karşılaştırmalı Mitoloji Tarafından İncelenmesi, III. Ulusal Kazdağları Sempozyumu (Balıkesir, 2012)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yapmak ve siteye üye olmak isteyenler, Gmail hesabı ile siteye üye olabilir, Sitede yorum bölümünde, “yorumlama biçimi” yazan butondan “Google hesabı” yazanı seçerek yorumunuzu yazabilirsiniz.
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.