6 Ekim 2012 Cumartesi

Bahriye Üçok


Bahriye Üçok (1919 Trabzon - 06 Ekim 1990 Ankara)

“Kuranda örtünme zorunlu değildir”

diyen bir ilahiyatçı hocanın, gericiliğe ve yobazlığa karşı bilimsel yollarla savaş vermiş, kitapları, yazıları, konferansları ve bildirileri ile bilimsel aklı savunan, Bahriye Üçok’un katledildiği ülkede, dini özgürlüklerden bahsederken birçok kez düşünmek gerekmiyor mu? 

Doç. Dr. Bahriye Üçok: Yaşamı ve yaptıklarıyla yobazları hain tuzaklar kurmaya itecek kadar korkutan, örnek bir yurttaştı. Unutmayınız, hatırlayınız.


Bahriye Üçok niçin öldürüldü sorusunun cevabını, Uğur Mumcu 9 Ekim 1990 tarihli Cumhuriyet Gazetesi’ndeki yazısında veriyordu:

“ Bahriye Üçok niçin öldürüldü? Bu sorunun yanıtı bellidir. Üniversite ve yüksekokullarda kız öğrencilerin başörtü takmalarının İslam dini ile ilgisinin bulunmadığını, türban ve başörtünün birtakım tarikatların bayrağı gibi kullanıldığını kanıtladığı için. ”


Bahriye Üçok, 1919′da Trabzon’da doğdu. Yüksek öğrenimini Ankara Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi Ortacağ Türk-İslam Tarihi Bölümü’nde tamamladı. Aynı zamanda Devlet Konservatuarı Opera bölümüne de devam etti ve bitirdi.1953 yılında Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ne ilk bayan Öğretim Üyesi olarak girmiştir. 

1964 yılında “İslam Devletlerinde Kadın Hükümdarlar” adlı teziyle doçentliğe yükselen Bahriye Üçok, Kur-an’ı Kerim’e bağlı kalarak İslam Dinini çağdaş, gerçekçi ve dinin özünde bulunan hoşgörüyle yorumladı. Bu nedenle 1960′lı yıllardan itibaren tehditler almağa başladı. 


1971′de Cumhuriyet Senatosu’na kontenjan senatörü olarak atandı. Altı yıl süre ile bu görevde çalıştı. 1977’de CHP’ye katıldı. 1983 yılında Halkçı Parti’nin kurucu üyesi oldu ve 1983 seçimlerinde bu partiden Ordu Milletvekili seçildi. 1986′dan itibaren SHP üyesi oldu. 1990 Eylül’ünde bu partinin parti meclisi üyesi seçildi.




Yaşamı boyu laik Türkiye Cumhuriyeti’nin savunucusu oldu. 
1989 da televizyonda yapılan bir açık oturumda, “İslam’da Örtünmenin Zorunlu Olmadığını” açıklamasından sonra, gericilerin, şeriatçıların yoğun tehditlerini almaya başladı. Yılmadı, açıklamalara her fırsatta devam etti. Bilindiği gibi 6 Ekim 1990 günü evine gönderilen kitap paketini kapısının önünde açmaya çalışırken içine yerleştirilen bombanın patlamasıyla yaşamını yitirdi.


İslam’dan Dönenler ve Yalancı Peygamberler, İslam Devletinde Kadın Hükümdarlar, İslam Tarihi, Emeviler-Abbasiler ve Atatürk’ün İzinde Bir Arpa Boyu adlı yapıtları bulunan Üçok, birçok makale ve araştırma yazısı kaleme aldı. Aly Mazahéri’nin “Ortaçağ‘da Müslümanların Günlük Yaşayışları“ adlı ilginç yapıtını da Türkçe’ye kazandırdı.


07 Ekim 1990 Pazar günü, Cumhuriyet Gazetesi’nin haberi şöyleydi: 




“Muammer Aksoy, Çetin Emeç, Turan Dursun’dan sonra türbana karşı tavrı ve laikliği savunmasıyla tanınan SHP Parti Meclisi Üyesi Bahriye Üçok da suikast sonucu öldürüldü.İstanbul’dan Ankara Çankaya’daki evine özel bir kargo şirketiyle yollanan kitap paketini açan Üçok, içindeki bombanın patlaması sonucu ağır yaralandı. İki kolu ve bir bacağı kopan Üçok kaldırıldığı hastanede ameliyata alınamadan öldü. Bu menfur cinayeti “İslami Hareket” üstlendi. Cumhuriyet Gazetesini telefonla arayarak İslami Hareket Örgütü adına konuştuğunu bildiren bir kişi Üçok’u “tesettür konusundaki düşünceleri yüzünden” cezalandırdıklarını söyledi. Aynı kişi “İslam’a sınır koyanları idam etmeyi borç bildiklerini” belirtti.


Eserlerinden bazıları ise;

"İslâm'dan Dönenler ve Yalancı Peygamberler",
"İslâm Devletinde Kadın Hükümdarlar",
"İslam Tarihi", "Emeviler - Abbasiler ve Atatürk'ün İzinde Bir Arpa Boyu"
Adlı yapıtları bulunan Üçok, birçok makale ve araştırma yazısı kaleme aldı. Aly Mazahéri'nin "Ortaçağda Müslümanların Günlük Yaşayışları" adlı yapıtını da Türkçe'ye kazandırdı.


4 yorum:

  1. 1919'da Trabzon'da doğan Üçok, İstanbul Kandilli Kız Lisesini bitirdi. Yüksek öğrenimini Ankara Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi Ortaçağ Türk-İslam Tarihi Bölümü'nden alırken, aynı zamanda Devlet Konservatuarı Opera bölümüne de devam etti ve bu bölümü de bitirdi. Samsun ve Ankara'da on bir yıl süren lise öğretmenliğinden sonra, 1953 yılında Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde Öğretim Üyesi oldu. Aynı zamanda bu fakültenin ilk kadın öğretim üyesidir Bahriye Üçok.

    1954 yılında "İslam Devletlerinde Kadın Hükümdarlarla" adlı tezinde başarılı bulunarak doçentliğe yükseldi. Farsça ve Arapça'yı iyi bilen Üçok, Kur-an'ı Kerim'e bağlı kalarak İslâm dinini çağdaş, gerçekçi ve dinin özünde bulunan hoşgörüyle yorumladı. Bu nedenle 1960'lı yıllardan itibaren tehditler almaya başladı ve kendini güvencede hissetmediği için akademik çalışmalarına ara vermek zorunda kaldı.

    1971 yılında kontenjandan senatör oldu ve bu gelişmeyle birlikte aktif siyasi yaşama da başlamış oldu. Siyasi tercihini CHP'den yana kullanan Üçok, 1977'de CHP'ye katıldı. 12 Eylül'den sonra açılan Halkçı Partinin 1983'de kurucu üyesi oldu. Daha sonra 1984 seçimlerinde de bu partiden Ordu Milletvekili olarak T.B.M.M.'ne girdi. 1986'dan itibaren SHP üyesi oldu ve 1990 Eylülünde bu partinin parti meclisi üyesi seçildi.

    1989'da televizyonda yapılan bir açık oturumda, "İslâm'da Örtünmenin Zorun Olmadığını" açıklamasından sonra, "İslami Hareket" adlı örgütün yoğun tehditlerini almaya başladı. Tehditlerin ardından, 6 Ekim 1990 günü evine gönderilen kitap paketini kapısının önünde açmaya çalışırken içine yerleştirilen bombanın patlaması sonucu yaşamını yitirdi.

    "İslâm'dan Dönenler ve Yalancı Peygamberler", "İslâm Devletinde Kadın Hükümdarlar", "İslam Tarihi", "Emeviler - Abbasiler ve Atatürk'ün İzinde Bir Arpa Boyu" adlı yapıtları bulunan Üçok, birçok makale ve araştırma yazısı kaleme aldı. Aly Mazahéri'nin "Ortaçağda Müslümanların Günlük Yaşayışları" adlı yapıtını da Türkçe'ye kazandırdı.

    YanıtlaSil
  2. İslam Devletlerinde Türk Naibeler ve Kadın Hükümdarlar

    İslâm toplumunda kadının durumu birçok yazar tarafından yanlış anlaşılmış ve Müslüman kadının tarih boyunca erkeğin esiri olduğu veya kafes arkasında mahpus hayatı yaşadığı tezi ileri sürülmüştür. Serbestçe ticaret yapması, malları üzerinde istediği gibi tasarrufta bulunması hatta Divân-ı Mezâlim başkanlığı gibi kadılıktan üstün bir vazifeyi görmesi görmezden gelinmiştir. Binlerce yıl erkekler tarafından ikinci planda görülen ve eşitlik haklarıyla özgürlükleri tanınan kadınlar, dünyanın hemen her ülkesinde devlet yönetiminde perde arkasında kalarak etkili olmuşlar ya da tahtı ele geçirerek siyaset sahnesinde tarihe yazılacak cesaret, adalet, politik yetenek örnekleri vermişlerdir. Bu kitapta da görüldüğü gibi, dünyanın her yanında yaşayan kadınlar, bazen siyaset sahnesinin kapılarını açık bularak bazen de bu kapıları zorlayarak, çoğu zaman tarihçilerin görmezden gelemeyecekleri başarılı roller oynamışlardır. Hemen hemen bütün meslek kapılarının kadına açık tutulduğu İslâmiyette hükümdarlığa giden yolun kadınlara kapalı olmadığının anlatıldığı bu eserde Seyyide Hatun, İnanç Hatun, Şecerüddür, Türkân Hatun, Bibi Türkân, Süyün-Bike gibi birçok kadın hükümdarın başarılı yönetiminden örneklerle karşılaşacaksınız.


    Bahriye Üçok

    YanıtlaSil
  3. Yakın zamanda birçok siyasi cinayet işleyen radikal İslamcı grupların üyelerini ve mezun olduğu okulları Cumhuriyet gazetesinde sıralayan Işık Kansu’nun haberinde yer alan bilgiler şöyle:

    • Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Muammer Aksoy, Bahriye Üçok’un öldürülmeleri ile ilgili Umut davası dosyası (Kudüs Ordusu -Tevhid-Selam grubu- ile bağlantılı isimler):

    Hasan Kılıç: Tokat İmam Hatip Lisesi mezunu, Türkiye’de mevcut anayasal düzeni silah zoruyla yıkıp yerine din kurallarına dayalı devlet kurmayı amaçlayan silahlı çetenin üyesi olduğu gerekçesiyle 18 yıl 9 ay ağır hapis ile cezalandırıldı.

    Mehmet Ali Tekin: Fatih İmam Hatip Lisesi mezunu, Türkiye’de mevcut anayasal düzeni silah zoruyla yıkıp yerine din kurallarına dayalı devlet kurmayı amaçlayan silahlı çetenin üyesi olduğu gerekçesiyle 12 yıl 6 ay ağır hapis cezası ile cezalandırıldı.

    Selçuk Şanlı: Adana İmam Hatip Lisesi mezunu, Türkiye’de mevcut anayasal düzeni silah zoruyla yıkıp yerine din kurallarına dayalı devlet kurmayı amaçlayan silahlı çetenin üyesi olmaktan 12 yıl 6 ay ağır hapis cezasına çarptırıldı. Aynı davadan yargılanan ve Erzurum İmam Hatip Lisesi mezunu Şeref Dursun ise kanıt yetersizliğinden beraat etti.

    • Gazeteci-yazar Çetin Emeç ve Turan Dursun ile İran rejim muhalifi Ali Akbar Gorbani’nin öldürülmesi dosyası:

    (İslami Hareket Örgütü bağlantılı isimler):

    Ekrem Baytap: Batman İmam Hatip Lisesi mezunu, anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmeye kalkışmak suçundan ömür boyu ağır hapis cezası çarptırıldı.

    Mehmet Ali Şeker: Batman İmam Hatip Lisesi mezunu, anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmeye kalkışmak suçundan ömür boyu ağır hapis cezasına çarptırıldı.

    Mehmet Zeki Yıldırım: Batman İmam Hatip Lisesi mezunu, yasadışı örgüt üyesi olmak suçundan 12 yıl 6 ay ağır hapse çarptırıldı.
    Bu davada yargılanan ve Batman İmam Hatip Lisesi mezunu olan Ayhan Usta hakkındaki dava ise zamanaşımına uğraması nedeniyle düştü.
    Birçok insanın domuz bağı ile öldürülüp evlerin içine, bahçesine gömülmesi ile ilgili Hizbullah davasında ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına çarptırılan Hacı İnan’ın da (dosyaya göre Hizbullah örgütünün Akdeniz bölge sorumlusu), imam hatip okulu mezunu olduğu ve yakalanmadan önce Cengiz Topel Lisesi’nde din öğretmeni olduğu saptandı.

    YanıtlaSil
  4. Birini seveceksen, onu herşeyinle sevme.
    Çünkü bittiğinde; Onu unutamamana değil,
    unutamayacak kadar çok sevdiğine yanarsın.

    Can Yücel

    YanıtlaSil

Yorum yapmak ve siteye üye olmak isteyenler, Gmail hesabı ile siteye üye olabilir, Sitede yorum bölümünde, “yorumlama biçimi” yazan butondan “Google hesabı” yazanı seçerek yorumunuzu yazabilirsiniz.

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.