DÜZGÜN BABA (ŞAH HAYDAR) ZİYARET YERİ HİKAYESİ Hz. Ali evlatlarından 7. İmam Musa Kazım'ın neslinden büyük Türk mutasavvıfı Hacı Bektaş-ı Veli (1209/1210-1270/1271) (çoğunluğun katılmadığı bazı araştırmacıların görüşüne göre 1248-1337) Xlll'ncü Yüzyıl'da (Anadolu Selçuklu Devleti döneminde) Horasan'dan ayrılıp; 1264 yılında Erzincan üzerinden Anadolu'ya geçerken; o zamanlarda halkı arasında Zerdüşt dini özelliklerine de rastlanan Dersim bölgesine Alevîliği anlatmak için üç halife gönderir. Bu halifelerden birincisi, Şah Kasan/Kasan Halife'dir ve Pertek ile Hozat taratma gider. Bu halifelerden ikincisinin Kalmamsır olduğu ve bir inanışa göre; Büyükyurt tarafında sırra erip kaybolduğu söylenmektedir. Diğer bir inanışa göre ise; Günlüce köyünde yaşamış ve orada ölmüştür. Bu halifelerden üçüncüsü, (8'nci imam Ali Rıza'nın oğullarından) Seyyid Mahmud Hayrani olup;Mazgirt Dedebağ (Bağın) köyü ve Nazimiye Bostanlı köyü bölgesinde bir süre kaldığına ve sonra Konya ili Akşehir ilcesine döndüğüne ve orada 1268 yılında öldüğüne inanılır. (Halen türbesi Akşehir'dedir.) İnanışa göre; oğlu (kardeşi veya amcası da olabilir) Hacı Kureyş, Bostanlı köyü Zeve mezrasında yaşamıştır, işte onun da (muhtemelen birinci) oğlu Şah Haydar/Ak Haydar'dır. Bazı araştırmacılara göre; Şah Haydar, Silvan'da öldürülen ve Zaza Türkleri tarafından Tunceli bölgesine getirilerek sonradan Sultan Baba/Tacik Baba ismiyle anılan ve ziyaret yeri haline getirilen dağa gömülen Celaleddin Harzemşah'ın komutanlarından/beyierinden biridir. Celaleddin Harzemşah'ın diğer beyleri gibi, bir süre Selçuklu Sultanı'na bağlı kalmış ise de daha sonradan başkaldırarak Tunceli bölgesindeki dağlara sığınmıştır. Bazı araştırmalara göre ise; seyyidler dönemi öncesi bölge mitolojisinde yer alan bir figürdür (bölgeyi en çok etkisi altında bırakan Sümerler döneminden kalma kutsal değerlerden biridir ya da İran halklarının tanrı Mithrasi'na ait kültün bir devamı durumundadır) ve kaynaşma sürecinde o, Kureyş Baba'nın oğlu olarak bir kutsal dağ biçiminde yaşamım sürdürmektedir. Hititlerin gök/fırtına tanrısı ile dahi bir benzerliği vardır.Kendisi, (güneş ya da gök tanrılarının simgesi olan) bir kartalla simgelenir ve gökyüzünde kanat çırptığına inanılır. Haskar/Haskal, Jel/Zel ve Karsniye/Karsni/Kesni isimlerinde üç kızkardeşi vardır. Bugün bunlar da bölgedeki dağ isimleri olarak bilinmektedir. Haskar, Düzgün Baba'nın en küçük ve en sevdiği kızkardeşi olduğundan yanıbaşındadır. Karsniye ise her sonbaharda Düzgün Baba'ya dört tane dağ keçisi göndermektedir. • 40 gün süreyle "Çele" ismi verilen mağarada çilesini doldurduğu rivayet edilir.
Yorum yapmak ve siteye üye olmak isteyenler, Gmail hesabı ile siteye üye olabilir, Sitede yorum bölümünde, “yorumlama biçimi” yazan butondan “Google hesabı” yazanı seçerek yorumunuzu yazabilirsiniz.
DÜZGÜN BABA (ŞAH HAYDAR) ZİYARET YERİ HİKAYESİ
YanıtlaSilHz. Ali evlatlarından 7. İmam Musa Kazım'ın neslinden büyük Türk mutasavvıfı Hacı Bektaş-ı Veli (1209/1210-1270/1271) (çoğunluğun katılmadığı bazı araştırmacıların görüşüne göre 1248-1337) Xlll'ncü Yüzyıl'da (Anadolu Selçuklu Devleti döneminde) Horasan'dan ayrılıp; 1264 yılında Erzincan üzerinden Anadolu'ya geçerken; o zamanlarda halkı arasında Zerdüşt dini özelliklerine de rastlanan Dersim bölgesine Alevîliği anlatmak için üç halife gönderir. Bu halifelerden birincisi, Şah Kasan/Kasan Halife'dir ve Pertek ile Hozat taratma gider. Bu halifelerden ikincisinin Kalmamsır olduğu ve bir inanışa göre; Büyükyurt tarafında sırra erip kaybolduğu söylenmektedir. Diğer bir inanışa göre ise; Günlüce köyünde yaşamış ve orada ölmüştür.
Bu halifelerden üçüncüsü, (8'nci imam Ali Rıza'nın oğullarından) Seyyid Mahmud Hayrani olup;Mazgirt Dedebağ (Bağın) köyü ve Nazimiye Bostanlı köyü bölgesinde bir süre kaldığına ve sonra Konya ili Akşehir ilcesine döndüğüne ve orada 1268 yılında öldüğüne inanılır. (Halen türbesi Akşehir'dedir.) İnanışa göre; oğlu (kardeşi veya amcası da olabilir) Hacı Kureyş, Bostanlı köyü Zeve mezrasında yaşamıştır, işte onun da (muhtemelen birinci) oğlu Şah Haydar/Ak Haydar'dır.
Bazı araştırmacılara göre; Şah Haydar, Silvan'da öldürülen ve Zaza Türkleri tarafından Tunceli bölgesine getirilerek sonradan Sultan Baba/Tacik Baba ismiyle anılan ve ziyaret yeri haline getirilen dağa gömülen Celaleddin Harzemşah'ın komutanlarından/beyierinden biridir. Celaleddin Harzemşah'ın diğer beyleri gibi, bir süre Selçuklu Sultanı'na bağlı kalmış ise de daha sonradan başkaldırarak Tunceli bölgesindeki dağlara sığınmıştır.
Bazı araştırmalara göre ise; seyyidler dönemi öncesi bölge mitolojisinde yer alan bir figürdür (bölgeyi en çok etkisi altında bırakan Sümerler döneminden kalma kutsal değerlerden biridir ya da İran halklarının tanrı Mithrasi'na ait kültün bir devamı durumundadır) ve kaynaşma sürecinde o, Kureyş Baba'nın oğlu olarak bir kutsal dağ biçiminde yaşamım sürdürmektedir. Hititlerin gök/fırtına tanrısı ile dahi bir benzerliği vardır.Kendisi, (güneş ya da gök tanrılarının simgesi olan) bir kartalla simgelenir ve gökyüzünde kanat çırptığına inanılır. Haskar/Haskal, Jel/Zel ve Karsniye/Karsni/Kesni isimlerinde üç kızkardeşi vardır. Bugün bunlar da bölgedeki dağ isimleri olarak bilinmektedir. Haskar, Düzgün Baba'nın en küçük ve en sevdiği kızkardeşi olduğundan yanıbaşındadır. Karsniye ise her sonbaharda Düzgün Baba'ya dört tane dağ keçisi göndermektedir.
• 40 gün süreyle "Çele" ismi verilen mağarada çilesini doldurduğu rivayet edilir.