Günlerden Perşembe, mevsimlerden de sonbahar
Sahildeyim yazdan kalan son günlerin tadını çıkarıyorum.
Hayallere dalmışım, bana doğru geldiğini görünce uyandım,
Göz göze geldik, tebessümle bakışıp selamlaştık.
Şaşkındım, Yarabbim neydi bu, akıllara ziyandı gülüşü
İçimi titretti yanağındaki beni, bir de yok mu o göz süzüşü.
Bakışlarımız birbirine değdiğinde başını öne eğdi
Aklından geçenleri anladığımı sanarak, utanmıştı.
Usulca merhaba dedim, buyur ettim masama
Havadan sudan derken, kendimizden konuştuk,
Baldan tatlıydı dili ayrıca çok da güzeldi.
Duruşu öylesine masumdu ki, o kadar da çocuksu
Sanki pınarından fışkırıp akacak berrak bir su.
Az zamanda ne çok şey paylaşıp kaynaşmıştık
Vakit geldi gitmem gerek diyerek, kibarca müsaade istediğinde,
Yüreğim daraldı, nefesim kesilir gibi oldu birden.
Kısa sürede nasıl da alışmıştım varlığına,
Hiç bırakmak istemiyordum ki.
Onun da ayrılmak istemediği her halinden belliydi,
Doyamamıştım, gitme dedim biraz daha kal benimle.
Peki dedi, muhabbeti koyulaştırdık yılların özlemiyle,
Geçmesin istiyorduk zaman dursun durduğu yerde…
Köprüler kurulmuştu gönül bahçemizde, bu ilk gecede
Biraz buruk olsa da kalkmak zorundaydık.
Sıkıca sarıldım birden bilemedim niye, şaşırdı, baktı öylece
Buluşmak için sözleşip, ayrılmayı istemeden vedalaştık.
Bir hafta sonra tekrar buluşup, biraz daha kaynaştık
Gönül hanemizdeki her şeyi sorgusuzca paylaştık.
Dinlediğimiz şarkıların nağmelerinde kendimizden geçtik
Çay misali dudaklarımızda akşamı demleyip yudum yudum içtik.
Mehtaplı gecede yakamozlar eşliğinde seviştik delice
Kalbim fırlayacak gibi olurdu bakarken o gül yüzüne
Hiç güneş değsin istemiyorduk üstümüze
Sabah olmasın, bitmesin bu muhteşem gece…
Güneş doğmuş aydınlanmıştı yer gök, kalakaldık
Uzunca bir süre hiç konuşmadan bakışıp durduk.
Düşünce deryasında aynı duyguları paylaştık
Anladık ki, biz birbirimiz için yaratılmıştık.
Her gün yeni bir hevesle buluşmaya başladık
Soluksuz kalıyorduk görmeyince, öylesine alışmıştık.
Hayatımızın geri kalanında tek ruh yaşamayı seçtik
Ve umutlar doldurduk heybemize, hayalimizi gerçeğe taşıdık.
Şimdi birlikte aşkla yükseliyoruz arş-ı semaya
Gökkuşağından taç yapıyorum altın sarısı saçlarına
Gökyüzünden kopardığım bulutları seriyorum yollarına
Mutluluklar getirdi bana, dilşadım gönül sarayımda.
Yarimin kirpikleri yay, kaşları kemandır bana
Aşk badesini sunar, içerim elinden kana kana
Zemheri yüreğimi ısıtır sevgiyle avuçlarında
Her daim aşkı tattırır kalesinin burçlarında.
Bak şimdi senin için bıkmadan şiirler yazıyorum saatlerce
Mısraları şaşırıyorum, tutturamıyorum kafiyeleri hecelerde
Sevdan sönmeyen bir ateştir, tutuşturur beni gecelerde
Anlatamıyorum seni kelimelerle, sığmıyorsun ki cümlelere…
16 Temmuz 2012
Muzaffer Aytekin
Mirhani
Hayatımın kadınına ithaftır.
Sahildeyim yazdan kalan son günlerin tadını çıkarıyorum.
Hayallere dalmışım, bana doğru geldiğini görünce uyandım,
Göz göze geldik, tebessümle bakışıp selamlaştık.
Şaşkındım, Yarabbim neydi bu, akıllara ziyandı gülüşü
İçimi titretti yanağındaki beni, bir de yok mu o göz süzüşü.
Bakışlarımız birbirine değdiğinde başını öne eğdi
Aklından geçenleri anladığımı sanarak, utanmıştı.
Usulca merhaba dedim, buyur ettim masama
Havadan sudan derken, kendimizden konuştuk,
Baldan tatlıydı dili ayrıca çok da güzeldi.
Duruşu öylesine masumdu ki, o kadar da çocuksu
Sanki pınarından fışkırıp akacak berrak bir su.
Az zamanda ne çok şey paylaşıp kaynaşmıştık
Vakit geldi gitmem gerek diyerek, kibarca müsaade istediğinde,
Yüreğim daraldı, nefesim kesilir gibi oldu birden.
Kısa sürede nasıl da alışmıştım varlığına,
Hiç bırakmak istemiyordum ki.
Onun da ayrılmak istemediği her halinden belliydi,
Doyamamıştım, gitme dedim biraz daha kal benimle.
Peki dedi, muhabbeti koyulaştırdık yılların özlemiyle,
Geçmesin istiyorduk zaman dursun durduğu yerde…
Köprüler kurulmuştu gönül bahçemizde, bu ilk gecede
Biraz buruk olsa da kalkmak zorundaydık.
Sıkıca sarıldım birden bilemedim niye, şaşırdı, baktı öylece
Buluşmak için sözleşip, ayrılmayı istemeden vedalaştık.
Bir hafta sonra tekrar buluşup, biraz daha kaynaştık
Gönül hanemizdeki her şeyi sorgusuzca paylaştık.
Dinlediğimiz şarkıların nağmelerinde kendimizden geçtik
Çay misali dudaklarımızda akşamı demleyip yudum yudum içtik.
Mehtaplı gecede yakamozlar eşliğinde seviştik delice
Kalbim fırlayacak gibi olurdu bakarken o gül yüzüne
Hiç güneş değsin istemiyorduk üstümüze
Sabah olmasın, bitmesin bu muhteşem gece…
Güneş doğmuş aydınlanmıştı yer gök, kalakaldık
Uzunca bir süre hiç konuşmadan bakışıp durduk.
Düşünce deryasında aynı duyguları paylaştık
Anladık ki, biz birbirimiz için yaratılmıştık.
Her gün yeni bir hevesle buluşmaya başladık
Soluksuz kalıyorduk görmeyince, öylesine alışmıştık.
Hayatımızın geri kalanında tek ruh yaşamayı seçtik
Ve umutlar doldurduk heybemize, hayalimizi gerçeğe taşıdık.
Şimdi birlikte aşkla yükseliyoruz arş-ı semaya
Gökkuşağından taç yapıyorum altın sarısı saçlarına
Gökyüzünden kopardığım bulutları seriyorum yollarına
Mutluluklar getirdi bana, dilşadım gönül sarayımda.
Yarimin kirpikleri yay, kaşları kemandır bana
Aşk badesini sunar, içerim elinden kana kana
Zemheri yüreğimi ısıtır sevgiyle avuçlarında
Her daim aşkı tattırır kalesinin burçlarında.
Bak şimdi senin için bıkmadan şiirler yazıyorum saatlerce
Mısraları şaşırıyorum, tutturamıyorum kafiyeleri hecelerde
Sevdan sönmeyen bir ateştir, tutuşturur beni gecelerde
Anlatamıyorum seni kelimelerle, sığmıyorsun ki cümlelere…
16 Temmuz 2012
Muzaffer Aytekin
Mirhani
Hayatımın kadınına ithaftır.
'Uykunun içinde bir rüya, rüyamda bir gece, gecede ben...
YanıtlaSilBir yere gidiyorum, delice... Aklımda sen.''
Özdemir Asaf
"Hayat küçük şeylerden oluşur. Eğer sen seversen büyük olurlar."
YanıtlaSilOsho
Gerçek bereket Kaynağı; Kendimizi Sessizce Fethetmektir…
YanıtlaSilJoseph P.Thomson
Öldüğümde toprağımdan bir testi yapıp
YanıtlaSilyare su verin ki dudaklarına değebileyim.
Fuzuli
Aramayacaksın kimseyi,
YanıtlaSilOlması gerekenler zaten yanında.
Ve yanında olmayıp gidenler,
Ne aklında olmalı,
Ne umrunda...
Paul Auster
"Acık ki
YanıtlaSilEkmek damağında bir lezzet bıraksın.
Özle ki
Bulduğunda gerçekten bulmuş olasın. "
Hz.Mevlana
Ne gerek var kafiyeli cümleler kurmaya.
YanıtlaSilÖzledim işte, o kadar.
İlhan Berk
İki insanın iyi geçinmesi hiç kusursuz olmalarıyla değil, birbirlerinin kusurlarını hoş görmeleriyle sağlanır.
YanıtlaSilAlexis de Tocqueville
Yaşamak direnmektir, sevmek güvenmektir.
YanıtlaSilUnutma;
"İnsan çoğu zaman dünyanın hakimi,
Bazen de küçük bir kalbin esiridir."
Hz. Mevlana
Bir eşi olmalı insanın:
YanıtlaSilBakarken yüreğinin kabardığı, gözlerinden gözlerine yüreğinin aktığı... Âşık olduğu bir eşi olmalı! Sabah gözlerini açtığında, yanında olduğunu görüp, şükürler etmeli Yaradan’a. Koklamalı saçlarını uyuyan eşine şefkatle bakıp, usulca dokunmalı yüzüne,
Bir eşi olmalı insanın:
... Varlığını hissedebilmek için parmakları titremeli, incitirim korkusuyla. Sürekli çağlayan bir pınar olmalı gönlü. Kramplar girmeli midesine, onsuzluk aklına geldikçe!
Bir eşi olmalı insanın:
Rüzgâr onun kokusunu getirmeli, yağmur onun sesini. Elleri yanmalı ellerini tutabilmek için. Akşam onu görecek diye, pırpır etmeli yüreği. Kelebekler gibi olmalı insanın kalbi. Ayakları birbirine dolaşmalı heyecandan, eve dönerken eşi. Beklemek asırlar gibi uzun gelmeli. Gelişi ile sonsuz bir nur dolmalı içine.
Bir eşi olmalı insanın:
Yüzüne baktığında, konuşmadan anlamalı derdini, tasasını, öfkesini, sevincini, coşkusunu... Güven duymalı, her şeyiyle. Başını göğsüne koyup, huzurla uyuyabilmeli, tüm düşüncelerinden arınmış olarak. Babası, abisi, arkadaşı, dostu, sırdaşı, anası, çocuğu olmalı...
Şımarabilmeli yanında. Kıskanılmalı zaman zaman da...
Bir eşi olmalı insanın:
Sabah yolcularken işine, içi acımalı, daha yollarken özlemeye başlamalı. ‘Seni şimdiden özledim.’
Bir eşi olmalı insanın:
Akşam dönüşünü beklemeli sabırsızlıkla. Gözleri yollarda kalmalı ve kapıyı çalmadan açmalı. Aşkla karşılamalı, hasretle sarılmalı boynuna, özlemle koklayıp öpmeli, yıllarca uzak kalmışçasına!
Bir eşi olmalı insanın:
Her günü bir başka güzel olmalı yaşamın; bir başka özel, bir başka soluklanmalı her anında. Verdiği hiç bir şeyin yeterli olmadığını düşünüp, kahrolmalı, daha fazla ne yapabilirim diye düşünmeli.
Bir eşi olmalı insanın:
Cennetten köşe almışçasına: Sevdiği, sakındığı, bakmaya kıyamadığı. Her bir hücresinden aşkın fışkırdığı. Çölde okyanusu yaşadığı bir eşi olmalı insanın.
Can YÜCEL
Gel gel beri kim savm u salâtın kazâsı var
YanıtlaSilSensiz geçen zamânı hayâtın kazâsı yok
Nesimi