13 Mayıs 2012 Pazar

Yıldıza Kuşanır Geceler

Ölmek için mi yaratıldık yoksa yaşamak için mi?
Vakti gelince tabii ki ölecek insan,
Bunu kader çizgimize işlemiş Yaradan.

İnsan bu ikilem içinde zorlanıyor başka göz ile bakıyor dünyasına,
Seni tanımadan öncesine kadar ben de zorlanırdım.
Kahırlanırdım, içerdim, küfür ederdim
Hatta isyan ederdim Yaratana
Bir akşam seni görünce değişti her şey.
Aşk değişti, aşka bakış açım değişti,
Değişti içimdeki çocuk
Çünkü büyüdüm.

Şarkılar, şiirler seninle anlamını buldu
Ne zaman sensiz bir şiir okusam
Devrik cümlelerden düşer umutlarım.
Ne zaman sensiz bir şarkı dinlesem
Notalar başına buyruk.
Aşk mı diyorsun?
Vardır elbet yoksa neden yazsın ki bu yürek
Sevda mı diyorsun?
O da vardır seni gördüğün ilk günden beri
Bir küçük imzasın yüreğime atılan
Müzikler notasız oluşur mu, şiirler aşksız yazılır mı bilinmez ama
İsra olan gönlünde Hüseyin'i gördüm gözlerinde
Çünkü sen bir küçük imzasın Efsane şairin yüreğinde...
Sanki sana yazılmış tüm şarkılar, sanki her şiirde sen okunuyorsun
Gece örtüyor üstünü tüm yaşanmışlıkların
Yıldızlar şahit tutuluyor.
Seni nasıl sevdiğimi deniz kabukları bile biliyor
Bir sen bilmiyorsun,
Bir sen duymuyorsun
Sanki yüreğin kör, kulakların lal.

25 Mart 2012

Paraf & Efsane Etrafoğulları

1 yorum:

  1. İnsanları edilgen ve itaatkâr kılmanın en zekice yolu kabul edilebilir düşüncenin alanını olabildiğince sınırlamak, ama o alan içinde 'canlı' tartışmaların yapılmasını sağlamak, hatta insanları o alan içinde kalmak koşuluyla daha 'muhalif' ve 'eleştirel' olmaya cesaretlendirmektir. Bu tutum, insanlara düşünce özgürlüğünün varolduğu hissini verirken tartışmalara sistemin koyduğu sınırları dayatır...

    Noam Chomsky

    YanıtlaSil

Yorum yapmak ve siteye üye olmak isteyenler, Gmail hesabı ile siteye üye olabilir, Sitede yorum bölümünde, “yorumlama biçimi” yazan butondan “Google hesabı” yazanı seçerek yorumunuzu yazabilirsiniz.

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.