Üç Nokta Aşktır Her Nokta Gizli Bir Ahtır

''Bir gün Mevlana'nın karşısına bir adam gelmiş
Mevlana devrinin en bilgin en âlim kişisi, okumadığı kitap yok
Kütüphanesinde olmayan kitap yok,
Sayfalarının arasında dünyayı öğrenmiş ermiş bir adam.

Bu yeni adam Mevlana'nın karşına geçmiş,
Ben de öğrenmek istiyorum seninle,
Bana en önemli üç kitabını göster demiş.
Mevlana kuşkulu göstermiş üç asırlık üç nadide eseri.
Adam üç nadide kitabı şöyle bir gözden geçirip
Ve hepsini oradaki havuza atmış.
Mevlana çılgınlar gibi kitapları kurtarmaya çalışırken,
Adam tutmuş Mevlana'yı
Aradığın şey o kitaplarda değil, aradığın şeyi o kitaplarda bulamazsın
Sende eksik olan şeyi gözlerinle tamamlayamazsın
Aradığın şeyi dünyada arayacaksın, aradığın şeyi yüreğinle bulacaksın.''
 Senden ayrıldıktan sonra hep bu söz kulaklarımı tırmaladı
Belki de o adam sendin ya da ben, ne fark edecek ki bu saatten sonra
Sen gerçek değildin yalan olan dünyanda
Oku şiirleri, yaz kendini, gör dünyanın yalan olan gerçek yüzünü...
 Şimdi hayal ediyorum senin hangi şairlerin şiirlerini okuduğunu
Ümit Yaşar'ı çok severdi yüreğin hele ki unutamıyorum şiirini
Ben seni asla unutmam derdin, bakıyorum yanında bir adam var.
Ya Atilla İlhan ya o "Ben Sana Mecburum" şiirine ne demeli?
İsmimi her zaman mıh gibi aklımda tutacağım derdin
Şimdi ise yüreğine beni soranlara o kimdi diyorsun...
Pekala, bir garip Orhan Veli'ye ne demeli?
İstanbul'u dinlermişcesine diyordum senin anlattığın hikâyeleri
Bir yosma edasıyla dinliyormuşsun beni öyle mi?
Nazım Hikmet'i hiç karıştırmayalım
Onun yazdığı şiirleri sana layık görmüyor onun için...
Hani cümlemin başında dedim ya
O adam sendin ya da ben ne fark edecek ki diye...
Yanılmışım Sen olmasaydın
Ben şiirler ateşinde yanmazdım...

09 Kasım 2011

Efsane Etrafoğulları