Sükut Sessizliğinde Gece Hüzün Kokuyor

Enteller her şeyi bildiğini zanneden
Ukaladırlar, çok konuşmazlar.

Konuştuklarından da bir şey anlaşılmaz zaten
Çünkü sağ eliyle sol kulağını tutmaya çalıştıkları için
Sağ elini sağ kulağına götürmeyi düşünmezler.
Arabesk dinlemezler dinleyeni de dışlarlar enteller
Fakat gazetede köşe yazısını okumazlar
Mankenleri eleştirirler bizi bunlar yönetiyor diye
Onlar da mankenler beyin olmadığı için
Yönetilmeye layık görürler kendilerini
En acısı bu değil mi zaten?
Ben de bir zamanlar onlar gibiydim
Seni tanımadan öncesine kadar...

Saçım uzundu, aklım kısaydı
Evrenin merkezinde bir tek ben varmışım gibi davranıyordum.
Her şeyi bildiğim için insanlara alaycı gözlerle bakıyordum ve
Küpe takardım küpenin anlamını bilmeyerek.

Sen yanımdayken hiçbir zaman bitmeyecekmiş gibi gelirdi gün
Yemekler yerdik, içkiler içerdir, müzikler dinlerdik ve akşam olurdu
Seni eve bırakırdım işte o an
Sükut sessizliğinde gece hüzün kokardı
Yeni bir gün daha başlayıncaya dek...

Yine o günlerden birindeydi gülüş cümbüştü
Kahkahalarını duyan bülbüller, lal olurdu.
Yanaklarındaki gamzeyi gören güller, solardı
Ve sana bir şey soracağım dedin.

"Küpelerini çıkartır mısın?"
Tabii ki demiştim çıkartıp eline vermiştim
"Küpenin anlamını biliyor musun yoksa takmak için mi takıyorsun?"
Yakıştığını düşündüğüm için takıyorum dedim
Gülümsemiştin...

Her güzel ilişkinin en kötü yanıdır ayrılmak
Seninle de ilişkimiz bitecekti
Ve bitti...

Geçen gün seni gördüğümde
Yine entellerin oturduğu cafeden çıkıyordun
Ben ise meyhaneden
Yine aynı müzikleri dinlemiştin
Ben ise arabesk
Bir tek değişmeyen bir şeyim kalmıştı
Küpeler
Yenilgiyi temsil eden...

13 Aralık 2011

Efsane Etrafoğulları