13 Mayıs 2012 Pazar

Şiir Oluyorsun Geceme

Denizin ortasında hangi harf var dediğin günü hiç unutmuyorum
Unutamıyorum çünkü harflerle oynamaya o gün başladım.
Ayrılık çanları ilk o gün çalmıştı oysa
Kördü gözler hissetmiyordu yürek

Yalnızca düşünüyordu beynim bir kalem ile birlikte...
Yine mi diyordu yüreğim, dipsiz kör kuyulara düşeceksin
Ayağa kalk gör diyordu içimdeki ses, denizin ortasında harf olmadığını
Bu ilişki suya yazı yazmaya benzemekte
Şimdi ise kağıda yaz.
Neler gördü geçirdi bu yürek ama hiçbir denizde boğulmadı
Yine boğulmayacak çünkü batan güneş teselli
Doğan güneş ise hep yeni umutlara gebeydi.
Bir liman ararken serseri gönlüm hep fırtınaya denk geldi
Yine de sevmekten hiç vazgeçmedi.
Sitemler denize atılırdı şişenin içinde bir gün sen bulursun diye
Gönül yaralar alırdı, kanardı şiirler örtülü bedenim
Ağlardı Hz. Yunus’u taşıyan balık halime kusardı ilahi aşkımı
Nisa suya benzerdi berrak, insan ise suyu bulandırırdı
Oysa sen bulanık halindeydin berrak hale getiren bendim.
Sana olan yürek sancım seni yüceltirdi, görmezdin
Kalsaydın yanımda ne çok sevecektim, bilmezdin.
Yüreğim kayaları döven dalga misali
Çırpınıp duruyordum, duymazdın.
Deniz sendin benim için
Ben ise bir damlaydım gözümden düşen
Med-cezir için
Ben sana geldikçe sen benden gidiyordun ey sevgili.
Sanma bu sözler dönmen için yazıldı
Ben seni yüreğimin denizinde anafora verdim.
Yelken açtım yeni aşklara, seni şiirle defnettim
Şimdi kurak bir yeryüzü seni bekliyor
Andıkça maziyi için yanacak
Ben yeni bahara söz verdim.

24 Aralık 2011
Paraf & Efsane Etrafoğulları

1 yorum:

  1. ''Bin kişilik bir sinema salonunda yangın çıktığını düşünün. Sinema müdürü anons ediyor, kimsenin paniğe kapılmamasını, ilk sıradan başlayarak salonun boşaltılacağını, böylece herkesin kurtulacağını söylüyor. Bu plana uyan herkes kurtulur. Ama seyirciler bir an önce kendi canlarını kurtarmak için kapıya atılırlarsa büyük bir tepişme yaşanır ve üç beş kişi dışında herkes can verir. Organize toplumlarla, geri kalmış toplumların temel farkı buradadır. Geri kalmış toplumlar kurnaz bireylere, ileri toplumlar ise kurnazlığı aklına getirmeyen ve kurallara uyan yurttaşlara sahiptir. Demokrasi de ancak böyle toplumlarda yürür. Öbür türlüsü; en kurnaz olanın başa geçip kendi menfaatlerini toplum menfaati olarak yutturmasından ibarettir. Yani bir çeşit diktatörlüktür.

    Unutmayın ki her zaman sizden daha kurnaz biri çıkar.

    Zülfü Livaneli 07.07.2009

    YanıtlaSil

Yorum yapmak ve siteye üye olmak isteyenler, Gmail hesabı ile siteye üye olabilir, Sitede yorum bölümünde, “yorumlama biçimi” yazan butondan “Google hesabı” yazanı seçerek yorumunuzu yazabilirsiniz.

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.