11 Mayıs 2012 Cuma

Leo F. Buscaglia


Felice Leonardo "Leo" Buscaglia ile lise çağlarımda tanıştım ve çok sevdim. Tanışmamız tek taraflıydı yani ben onun hayranı olduğum için tüm kitaplarını okuyarak haşır neşirdim. Ben severdim ama onun haberi olmazdı. Gerçi bir ara ulaşıp yüzyüze tanışmayı planlamadım değil ama o aralar ne etkilediyse vazgeçip uzaktan sevmeye devam ettim.
Bana göre kitap okumak; kitabın yazarı ile sohbet etmektir tek farkı konuşan daima yazardır, okuyucu ise dinleyici. Bu bağlamda ben de Dr. Leo Buscaglia ile tek taraflı da olsa sohbetimi hiç kesmedim. Çünkü inanılmaz keyifli ve doyumsuz sohbetleri vardır. İlk kitabını okuduktan sonra bağımlılık yapabilir, tıpkı bana yaptığı gibi.


Risk Almak Gülmek; "Saf" denme riskini göze almaktır. Ağlamak ise; "Duygusal" görünme riskini. Birine yakınlaşmak; "Kendini kaptırma" riskini, Duygularını açmak; "Kendini ortaya koyma" riskini, Hayalleri ve düşünceleri sergilemek ise; "Onları başkasına kaptırma" riskini göze almaktır. Sevmek; "Karşılık görememe" riskini Yaşamak ise; "Ölme" riskini göze almaktır. Umutlanmak; "Hayal kırıklığına uğrama" riskini Çabalamak ise; "Başarısız olma" riskini göze almaktır. Ama riskler yaşanmalıdır. Çünkü hayatımızın en büyük riski, hiç risk almamaktır. Hiç risk almayan kişi, belki acı ve üzüntülerden korunabilir; Ama büyüyemez, sevemez, değişemez, hissedemez, öğrenemez. Garanti arayışlarıyla zincirlenmiş bir köle olarak yaşarken, Bedelini; özgürlüğünü kaybederek öder. Sadece; riski göze alabilen kişi hürdür. Leo F.Buscaglia
İngilizceden çeviren: Nur Coşan



Risk alma konusunu bile anlatışındaki üslubun zarafetine bakar mısınız? Gel de okuma. Bu blog gençlik dönemlerimde bana arkadaşlık eden Merhum Yazar Leo F.Buscaglia'nın anısınadır.

22 Nisan 2012

Paraf

2 yorum:

  1. Leo Buscaglia' dan .. Birbirimizi Sevebilmek

    "Beni sevdiğini sözlerinle, hareketlerinle sık sık göster. Bunu bildiğimi varsayma. Buna karşı utanç belirtileri gösterebilir ve gereksinimim olmadığını söyleyebilirim. Bu tepkilerime inanma ve ne olursa olsun beni sevdiğini yinele."

    "İyi yaptığım işler için bana kompliman yap. Başarısız olduğumda beni aşağılama, tersine bana güven ver. Olumlu destek ve işimi takdir etmeler, başarımın yinelenmesini garanti eder."

    "Moralin bozuk, kendini yalnız ve yanlış anlaşılmış hissedersen bunları bana söyle. Seni rahatlatma gücüne sahip olduğumu bilmek beni güçlendirecektir."

    "Gördüklerim ya da hissettiklerimin önemsiz veya gerçekdışı olduklarını söyleyerek benliğimi geçersiz duruma düşürme. Görüyor ya da hissediyorsam bunlar bana göre gerçek ve önemlidirler..."

    "Bana dokun. Beni tut, beni kucakla: sevgi dolu sözsüz iletişim ile fiziksel varlığım daha bir canlılık kazanacaktır."

    "Suskunluklarıma saygı göster."

    "Bana değer verdiğini başkalarına göster. Sevgimizin başkaları önünde onaylanması beni gururlandırır ve ilişkimizin güzelliğini başkalarıyla paylaşmak bana mutluluk verir."

    İlişkilerinizde zaman ve enerji yatırımı yapın: sürekli ilişkiler bir anda ortaya çıkmazlar, ancak zamanla oluşurlar.

    Sevgi dolu ilişkide bireyler birbirlerine pek çabuk gücenecek kadar güvenirler. Ancak durum, başkalarının bundan yararlanmasına olanak tanımayacak kadar güvencelidir. Sevgili dolu bir ilişki çok fazla paylaşma ve ve sevecenliği içerir.

    Sevgi dolu ilişki zamanın uzunluğuyla değil, gösterilen özenin niteliğiyle tanımlanır. En iyi yanı da, karşılıklı olarak sağlıklı biçimde fikir, duygu ve deneyim alışverişi sağlamasıdır.

    Tüm uyanık olduğunuz zamanı sevdiklerinizle geçirmek zorunda hissetmeyin kendinizi: zaman zaman kenara çekilin ve sevdiklerinizin de ayrı bir yerleri olmasına izin verin.

    Kızgınlığı, incinmeyi ve acıyı sürdürmeyin, unutmaya çalışın: bunlar enerjinizden çalar ve sizi sevmekten alıkoyar.

    Anlaşmazlıklardan ve tartışmalardan korkmayın: tartışmayan insanlar birbirlerine değer vermeyen veya ölü kişilerdir.. Kısa tartışmalardan kaçının: Tartışmanın tam bittiğine ve bir sonuca ulaştığına inanın ve sona erdiğinde ise tartışmanızı unutun.

    Tüm eleştirileri olumlu sayın, çünkü eleştiriler kendi kendimizi değerlendirmemizi sağlar, ama bu eleştiriler haksızsa bunları her zaman geri çevirebilirsiniz.

    Dinlemeyi öğrenin: kendi konuşmanızı dinlemekle hiçbir şey öğrenemezsiniz.

    Bir ilişkiden ne alabileceğinizi değil, o ilişkiye neler katabileceğinizi düşünün.

    Yapmak istemediğimiz halde başkasını memnun edecek bir davranışta bulunmak belki de çok kötü değildir ve kendimizi tanımamız, başkalarını anlamamıza büyük ölçüde yardımcı olacaktır; çoğumuz sayısız saatleri boşa harcayarak kendi rahatımız için karşımızdakileri değiştirmeye çalışıyoruz: eleştirerek, suçlayarak ve çeşitli manevralarla karşı tarafı gereksinim duyduğumuz kişinin kalıbına sokmaya çalışırız. Halbuki başkalarıyla uzun sürecek ilişkiler kurmayı istiyorsak, işe onları oldukları gibi kabullenip, mutlu olmakla başlamalıyız. Etkimizle karşı tarafı değiştirip yenileyeceğimiz varsayarsak, o kişi için haklarımızı kötüye kullanan, düşüncesiz ve hatta zalim biri olup çıkarız; ve tabii, bu durum genellikle bir yarar sağlamaz...

    Leo Buscaglia

    YanıtlaSil

Yorum yapmak ve siteye üye olmak isteyenler, Gmail hesabı ile siteye üye olabilir, Sitede yorum bölümünde, “yorumlama biçimi” yazan butondan “Google hesabı” yazanı seçerek yorumunuzu yazabilirsiniz.

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.