Belki de aşk denilen duygu insanoğlunun uydurmasıdır belki de değildir
Bunu yargılamıyorum fakat insanın canını yakan duyguların başında gelir.
Düşünce düşlerine sağır olsan bile duyarsın aşkın sesini
Kör olsan bile görürsün yürekteki buz yangınını...
İmkansızlığın içinde imkan aramak gibi bir şeydir mesela
Bir çocuğa annesi uslu durursan parka götüreceğim der ama
O gün uslu dursa da çocuk
Annesi yorgun olduğundan götüremeceğinden dolayı
Şöyle bir oyuna başvurur;
Uslu durdun der pekala, seni parka götüreceğim
Fakat bir şartla
O gün aldığı gazetenin arkasında dünya resmi vardır
Ve resmi yırtar çocuğun önüne atar bunu birleştirirsen der.
İstediğin kadar oynayabilirsin
Yarım saat sonra çocuk gelir birleştirmiştir resmi
Nasıl birleştirdiğini sorunca ''
Arkasında insan resmi vardı onu düzeltince dünya düzeldi'' der.
Sen bu şiirde o çocuksun
Ben ise dünyanın arkasına gizlenmiş masalımsı insanım
Ve gözlerinde bitirdim şiirlerle dolu içki kadehlerimi...
Robin Hood benim aslında hırsızlık yaparım
Gönlümdeki kelimeleri veya sözcükleri çalarım okusunlar diye
İnsanoğlunun uydurması olan aşka dair şiirler böyle oluşur.
Hiç kimsecikler anlamasın diye seni katarım şiirlerimin arasına
Çünkü İsra'yı görürüm gözlerinde, kör olan gözlerimle
Hüseyin'in okuduğu cuma selasını duyarım sağır kulaklarımla...
16 Ocak 2012
Efsane Etrafoğulları
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yapmak ve siteye üye olmak isteyenler, Gmail hesabı ile siteye üye olabilir, Sitede yorum bölümünde, “yorumlama biçimi” yazan butondan “Google hesabı” yazanı seçerek yorumunuzu yazabilirsiniz.
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.