Filozof’un biri bir gün oturmuş düşünüyor
Amma neyi, niçin düşündüğünü bilmeden düşünüyormuş.
Günler geçmiş, aylar geçmiş hatta iki üç sene geçmiş
Filozof bir tek yemek ve doğal ihtiyaçlarını gidermek için
Kalkarmış oturduğu yerinden.
En sonunda buldum yaşasın diye sevinç naraları atmış
Herkes sofiler heyecanlanmış neyi bulmuş olabilir diye
Filozof söylemiş demiş ki;
Bilmediğimi buldum
Ona göre bilmediğini bilmek kadar erdemli bir şey yokmuş.
Bende şu o filozof gibiyim sevdiğim ve senin içindeki yerimi bilmiyorum.
Aşk mıyım yoksa sevda mıyım
Ya da bir gül müyüm yüreğine battıkça kanatan?
Sendeki yerimi bilmek için uzun uzun gözlerine dalıp kaybolsam da
Bülbülleri çatlatan sesini saatlerce dinleyip hayallere uzansam da
Dudaklarının arasından çıkacak olan söze kilitlendim.
Bir busesine dünyayı yaktığım
Hadi söyle bana yüreğinin hangi köşesinde yer aldım?
Gece olur evlerin ışıkları bir bir söner
Bir ben kalırım uyanık, aklımda sen, fikrimde yine sen.
Yıldız kayar geceden, ay küser gider
Bir ben kalırım karanlığın ayazında, gözlerimde sen.
Gitmelerinde mi hatıralar da mı, bir hiç olmuş insanlığında mı?
Bakıyor hazırlanıyorsun şimdi de düşlerden uzaklaşmaya
Ben senin derdinle hemhal olmuşken sen başka yüreklere peydah olmuşsun Bakıyorum hayal ettiğim güzelliğini kürtaj ile aldırmaya…
Şimdilerde sen kokan dualar biriktiriyorum gönül mabedimde
Güller seni gösteriyor bülbülün yüreğinde
Zaman denilen kavramlar durmuş sabrımın taşı çatlarken
Yusuf kör kuyulardan çıkmış.
İsa’nın dinini yaymak için saklanmışlar Ashab’ı keyf’te
Son ışık gelmiş kutsal olan dinini yaymak için
Ve bilmeyenler yok olmuş şiirler kervanında…
11 Kasım 2011
Paraf & Efsane Etrafoğulları
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yapmak ve siteye üye olmak isteyenler, Gmail hesabı ile siteye üye olabilir, Sitede yorum bölümünde, “yorumlama biçimi” yazan butondan “Google hesabı” yazanı seçerek yorumunuzu yazabilirsiniz.
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.