11 Haziran 2011 Cumartesi

Radyoda Canlı Yayın

''Gemliğe doğru denizi göreceksin sakın şaşırma...'' demiş Orhan Veli
Bu sözü ne akla hikmet demiş bilmiyorum ama bir gerçek var ki;
Deniz yerine aşkı görürsen deseydi daha iyi olurdu diye düşünüyorum.

Ve sorularım başlardı cevabı olmayan, Gemlik’te insan olmak aşk yaşamak, sevda acısı çekmek neden zor, neden imkânsız?
Artık beynimi fare misali kemiren düşünceler, sorular bitti.
Çünkü sen varsın...

İçimdeki seni, sana duyduğum aşkı sevdayı tarif edemezken, şimdi ise seninle sensiz anılar kuyusundayım çığlıklarım kalem oluyor yazıyorum
Oysa hayalinde geçmişini yaşayan insanlardan nefret ederdim neyse Seni seviyorum dediğim ilk günü hatırladım birden...

Genco Erkal'ın şiir dinletisindeydik. Sen Genco Erkal'ı dinliyor ve izliyordun, ben ise senin eşsiz güzelliğini izliyordum duyuyordum yüreğimdeki seni. Bitmişti o güzelim şiirlerle süslenen gece. Sahilde yürüyorduk ve birden çıkmıştı birbirini takip eden iki kelime...
Sen de bana demiştin ki;
—İspatla...
''Nasıl'' demiştim.
Orasını da sen bul demiştin. Beni eve bırakır mısın dedin. Bıraktım ve eve geldim düşüncelere dalmıştım. Radyoyu açtım müzik dinlerken aklıma fikir geldi iki gün dışarı çıkmamıştım onu hazırlamıştım ispat olarak iki gün sonra seni aradım.
Müsait misin akşam buluşalım mı diye sormuştum.
Evet demiştin.
Akşam oldu ve kafeye geldin, her zaman ki gibi çok güzel görünüyordun. Konuşmuyorduk kahvemizi içtikten sonra sevgini ispatla demiştin. İspatlayacağım ama lütfen ama benimle bir yere gelir misin?
Olur, gelirim demiştin
Kalktık masadan gideceğimiz yere doğru yürümeye başladık.
Körfez fm yayın yaptığı binaya gelmiştik. Dj Arkadaşımdı ona her şeyi anlatmıştım ve ondan yardım istemiştim. Gerçek aşkı sen anlat demişti radyodan, Gemlik’te ilkleri başaran insansın mademki bunu da başarırsın diye eklemişti. Hoş geldiniz demişti Tunahan hazır mısın Mehmet yayın sırası sende. Sen ise bana öyle bir şaşkın bir ifadeyle bakıyordun ki inanamıyordun bu denli deli olduğuma...

Yayına girdim heyecanlıydım sesim titriyordu tüm gece düşündüğüm kelimeler beynimde yoktu yalnızca sen vardın ve müzikler şarkılar vardı.
Ve başladı yayın
—Selam Gemlikli dostlar ve sevdiğim...
Yayına hiç telefon almayacaklar istekler olmayacak sizin abuk sabuk yayında itifatlarınız olmayacak yalnızca ben ile sevdiğim kadın olacak...
O benden sevgimi ispatlamamı istedi, ben de onun gözleri önünde ispatlıyorum işte.

—Sesim titriyor onunla konuştuğum zaman
İçimde bir fırtına kopuyor konuşamadığım zaman
Şimdi o fırtınayı dinle sevdiğim...

 —Gözlerinle bakamıyorum o kadar mavi derinliklere inemediğimden İnsem belki de çıkamayacağımdan korkuyorum Dinle sevdiğim bir çocuğun karanlıktan korkusunu...

—Gözümde sen dilimde sen gönlümde sen Atilla İlhan'ı hiç sevmezdim oysa şimdi ise Onun yazdığı dizelerle sesleniyorum dinle Ve diyorum ki;

 —Yayın bitmesin Seni son kes görebilecektim ve herş ey bitecekti Belki de her şey yeniden başlayacaktı Yaşama dair…
 Şimdi eğer ki ispatladıysam Sana son mektup şarkısını yolluyorum.
—Çünkü bir ispatla yaşamazdı sevgi.

 11 Haziran 2011

 Efsane Etrafoğulları

2 yorum:

  1. O kadar çok ki ölümüz
    Ve o kadar çok ki kızıl güneş önünde setler
    Ve o kadar çok ki çarpık kabuklu başlar
    Ve o kadar çok ki öpücüklerimizi engelleyenler
    Ve o kadar çok ki unutmak istediklerim.

    Pablo NERUDA

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Başlamak için mükemmel olmak zorunda değilsin fakat mükemmel olmak için başlamak zorundasın.

      Zig Ziglar

      Sil

Yorum yapmak ve siteye üye olmak isteyenler, Gmail hesabı ile siteye üye olabilir, Sitede yorum bölümünde, “yorumlama biçimi” yazan butondan “Google hesabı” yazanı seçerek yorumunuzu yazabilirsiniz.

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.