Suyun renginin şeffaf ya da saydam olduğunu düşünürüz değil mi? Artık düşünmeyi bırakın nasıl olsa yanlış iz üstündesiniz. Suyun rengi aslında maviymiş. Mavişim mavişelim diye bir şarkı var onu duyduğunuzda içinizdeki su içme isteğinin altında yatan neden de budur.
Mavilim mavişelim
Tenhada buluşalım (mavilim)
Kurban olduğum allah
Tez gönder kavuşalım (mavilim)
Mavilim herg ediyo
Hergini terk ediyo (mavilim)
Hergin başını yesin
Yârim elden gidiyo (mavilim)
Mavilim kalk gidelim
Feneri yak gidelim (mavilim)
Bizimle gelen olmaz
Sılayı terk edelim (mavilim)
Su mavinin son derece soluk bir tonudur ama mavidir. İnanmazsanız bunu doğada, kardaki derin bir deliğe ya da donmuş bir şelalenin kalın buzlarının içine baktığınızda görebilirsiniz. Çok büyük ve çok derin beyaz bir havuzu suyla doldurup içine baktığınızda, su mavi görünecektir.
Bu soluk mavi ton, suyun içine değil ama suya baktığımızda, bazen neden şaşırtıcı bir biçimde mavi renk aldığını açıklamaz. Gökyüzünden yansıyan renk kesinlikle önemli bir rol oynar. Bulutlu bir günde deniz tam olarak mavi görünmez. Ama gördüğümüz ışığın tamamı suyun yüzeyinden yansımaz; bu ışığın bir kısmı yüzeyin altından gelir. Su ne kadar bulanıksa, o kadar çok renk yansıtır.
Denizler ve göller gibi büyük su kütleleri genellikle son derece yoğun bir biçimde mikroskobik bitki ve su yosunu içerir. Irmaklar ve göletler son derece yoğun bir biçimde toprak ve diğer katı asıltıları içerir. Bütün bu parçacıklar, suyun yüzeyine geri dönen ışığı yansıtıp dağıtarak gördüğümüz renklerde büyük sapmalara neden olurlar. Parlak mavi bir gökyüzünün altında bazen göz kamaştırıcı yeşil bir Akdeniz görmemizin sebebi budur. Bu konuda nereden çıktı demeyin sakın su içiyordum aklıma siz geldiniz.
20 Mayıs 2011
1e1
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yapmak ve siteye üye olmak isteyenler, Gmail hesabı ile siteye üye olabilir, Sitede yorum bölümünde, “yorumlama biçimi” yazan butondan “Google hesabı” yazanı seçerek yorumunuzu yazabilirsiniz.
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.