İşte bu hayat kalitemizin düştüğünü belirtir. Soruyorum neden böyle deniliyor. Herkesin tek bir cevabı var. Uzun yaşamak artık marifet değil. Sağlıklı yaşamak marifet. Evet, bir şeylerin farkına varan insanlar iyi yapıyorlar aslında. Artık hayatın tamamen bir koşuşturmaca olduğu bir devirde yaşıyoruz.
Haberimiz olmadan okuyoruz.
Haberimiz olmadan öğreniyoruz.
Haberimiz olmadan olgunlaşıyoruz.
Haberimiz olmadan işe giriyoruz.
Haberimiz olmadan saçlarımıza aklar düşüyor.
Haberimiz olmadan yaşlanıyoruz.
yine haberimiz olmadan elimize bastonu alıyoruz.
Ve süregelen vakitte elimizdeki -yılların ağırlığını taşıyan ve ilerinin tek garantisi olan- baston kırılıyor.
Yorgun düşen vücut durduruyor kendini.
Ve bir de baktık ki cenaze namazımızı kılıyorlar.
Ertesi gün dün ağlayanlar tekrar işlerinin başında.
Siz onlara diyorsunuz kabrinizden ' iyi yaşayın ' ama onlar duyamıyorlar.
Bi müteakiben farkında olmadan bir hayat daha sürüyorlar.
Peki gerçekte hangisi olgunlaştı, yapması gerekenleri yaptı, mutlu bir hayat sürdü, sadece hırs değil huzuruda hissetti. Hangisinin saçlarındaki aklar gerçekten kişinin hak ettiği aklar?
Soruyorum size çürük ama kırılmamış bir kalem mi olmak istersiniz yoksa ortasından kırılmış ama içi hala sağlam bir kalem mi? Çünkü bahar insanın içindedir önemli olan onun ilkbahar veya sonbahar olduğudur.
Herkesin kaliteli bir hayat sürmesi dileğimle.
19 Mayıs 2011
Oğuzh
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yapmak ve siteye üye olmak isteyenler, Gmail hesabı ile siteye üye olabilir, Sitede yorum bölümünde, “yorumlama biçimi” yazan butondan “Google hesabı” yazanı seçerek yorumunuzu yazabilirsiniz.
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.