Boşanmadan Önce Bir Kez Daha Düşünün

Kimse sizi o insanla evlenmek için zorlamadıysa kendi seçiminiz ile bir yuva kurmuşsunuz demektir. Sizin nasıl geleceğe dair umut ve beklentileriniz varsa eşinizin de aynı beklentiler içinde olduğunu düşünmelisiniz.

Kimse yuvası dağılsın istemez ama bazen öfkenin esiri olabiliyor ve bir anda hayatımızın hatasını yapmış oluyor. Evli iken alışılmış olan bir yaşantı düzeyi boşanınca birden şekil değiştiriyor. Arkadaşlarınızdan tutun da işinize kadar birçok şeyi etkisi altına alan bu değişim rüzgârı en çok insanın ruh dünyasını paramparça ediyor.

Yıkılan yuva üstüne yuva kurmak zorlaşıyor hatta evlilik fobisi oluşuyor ve çok sevse bile tekrar evlenmekten kaçıyor. Bu düşüncenin altında yatan sebep ise ilk evlilikte yaşanılan tüm olumsuzlukları tekrar yaşama korkusudur. Haklılık payı olabilir ama yaşamadan bilinmez.

İnsanın ruh dünyasını harap eden bir yuvanın dağılması çocukları da ister istemez vuruyor. Masum yavrular oyun çağında tek düşüncesi oyuncakları olacakken altını ıslatma, kekemelik, içe kapanıklık gibi rahatsızlıklarla kendini belli ediyor. Kendiniz için olmasa da çocuklar için bir kez daha düşünmeye değmez mi?

Günümüzde neredeyse nikâh daireleri kadar aile mahkemelerinde boşanma davalarına sahne oluyor. Bir zamanın en sevileni nasıl oluyorsa oluyor hayatından def etmek istediğin insan haline dönüşüyor. Oysa evlilik sorumluluk işidir, bizler ataerkil bir aile yapısına sahibiz gelinlikle çıkılan eve bir daha ancak kefenle girilir mantığı ile yetişmiş nesiliz.

Bize tüm bu öğretilenleri unuttuk mu?

Yaşar Gündoğdu

Araştırmacı - Yazar