Balık bizim ailemizin geleneksel bir yemeğidir. Nedendir bilinmez belki büyüklerimizin bize sürekli yememiz için uyarması belki de o eşsiz lezzetinden dolayıdır. Benim de vazgeçilmez yemeklerimin arasındadır.
Balığı kimimiz severek kimimiz sadece faydası için tüketiriz.
Oysa ne büyük nimettir şu balık. Kimi zaman zenginin kimi zaman da fakirin sofrasına kurulur. Kırmızı etin giremediği yerde de vazgeçilmezimizdir. Fakirin kuru ekmeğine katık olur.Zenginlik de ise bir gösteriş olur.
Faydaları da saymakla bitmez. Kırmızı ete eşdeğer protein içerdiğini biliyor muydunuz? Bu yüzden her yaşın vazgeçilmez bir besinidir. Bu proteinler sayesinde hücrelerimizden tutun da saç, deri ve kas yapımıza kadar vücudumuzun yapısını oluşturma da büyük rol oynarlar. Ayrıca kış mevsiminde bol miktarda balık eti tüketilmesi de vücut direncinin artmasını sağlamaktadır.
İçeriğinde bol miktarda B, A ve D vitamini bulunan balığı özellikle kalp doktorları önermektedir. Çünkü içerdiği yağ asitleri sayesinde kalbi korumakta önemli bir besindir. Ayrıca kolesterol yönünden de oldukça fakirdir. Tabii bunun için de pişirme şekli çok önemli; çünkü balığı ızgarada ve fırında pişirmek daha sağlıklı iken yağda kızartılan balık kolesterol ve yağ bakımından daha zengin olmaktadır. Bu da çeşitli sağlık problemlerine yol açmaktadır. Ayrıca balık çağımızın hastalığı olan kemik erimesinde de uzmanlar tarafından önerilmektedir. Çünkü balık kılçığında bulunan yüksek orandaki kalsiyum ve fosfor kemiklerin sağlığı ve dayanıklılığı bakımından çok önemlidir.
Bu yüzdendir ki balık tüketmek her yaşta çok önemlidir. Çünkü tepeden tırnağa vücudumuz için çok gerekli bir besindir. Hele de mangalda ve limonla tüketmenin tadını size anlatamam.
Kalem
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yapmak ve siteye üye olmak isteyenler, Gmail hesabı ile siteye üye olabilir, Sitede yorum bölümünde, “yorumlama biçimi” yazan butondan “Google hesabı” yazanı seçerek yorumunuzu yazabilirsiniz.
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.