1 Ocak 2011 Cumartesi
Bir Çılgınlık Yapar Yakarım Sensiz Geceleri
Yürek tamamen sevgi dolu olsa da, yaşadığı hayat rahat bırakmıyor insanı… Benim kendime yaptığım düşmanlık şahsıma yetiyor, hariçten düşmana ihtiyacım yok. Önce harekete geçip sonra düşünmek gibi kötü bir alışkanlık edindim son zamanlarda.
Dert diye bahsedilen çoğu durumlar benim hayatımın normal akışıydı yıllarca normal gelirdi. Şimdi anladım dert nasıl bir şeymiş. Her yalnız kalışım acı verir bana artık bir sevenimin olmadığını hatırlatır. Kendime zarar verdiğim kadar onu da yıpratır oldum. Her şey doğru üzerine kurulursa yapılan hatalar da çabuk unutuluyor, araya giren bir yalan yemyeşil bir vadiyi bataklığa çevirebiliyor.
Kalabalığın içindeydi bedenlerimiz oysa biz yoktuk, göz göze geldiğimiz an çılgınca sevişmeye başlamıştık bulutlar yastığımızdı. Akdeniz’in meşhur sıcaklarına saatlerce serildim, dudaklarını narin bir dokunuşu kadar ısıtmadı bedenimi… Beyazlar içinde bir kez daha görebilecek miyim, ışıldayan gözlerinle bana derin derin bakacak mısın?
Yazdığım her kelimede sen varsın, benim en anlamlı şiirim sensin, bana her saat aynı her zaman sadece gözümün önünde değil, damarlarımda akan kanda varsın. Yanardağları ne kadar şiddetli olursa olsun ne yağmur ne de kar söndürebilir. Öyle büyük sevdan var ki ruhumda Azrail gelse ayıramaz nafile ancak ikimizi götürebilir gideceği yere…
Olmayınca dudakların susuz kaldım yeşermez dallarım. Bir rivayete göre krallar aşklarını ölümsüzleştirmek için eşlerini öldükten sonra mumyalatırlarmış, kral değilsem de güzelim sevdamızı efsaneleştirdim.
01 Ocak 2010
Delikanlı
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yapmak ve siteye üye olmak isteyenler, Gmail hesabı ile siteye üye olabilir, Sitede yorum bölümünde, “yorumlama biçimi” yazan butondan “Google hesabı” yazanı seçerek yorumunuzu yazabilirsiniz.
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.