Her gün yoklamada var görünür hatta benden önce gelip yerini kapmış olur. Öylesine güzel uyur ki yanına kıvrılıp uyuyasım gelir. Zaten sabahın ilk saatlerinde hazır uykum da tam açılmamışken hiç fena fikir gibi gelmese de onunla tarzımız farklı, ayrı dünyaların canlılarıyız.
O bile başını koyacak yastık arıyor, bir gün başını duvara yaslandığını görünce içim eridi. Boynu iki büklüm olmuş ama o mis gibi uykunun kollarında kendisini ilgi ile izleyenlerden bihaber bilmem kaçıncı rüyada…
Sanki bana nispet yaparmış gibi arada gerinmeleri yok mu, yanına gidip elini yüzünü karıştırasım gelir. Görüntüsünden yaşlı olduğu belli ama tavırları ve yüzündeki ifade ile ona yaşlı demeye dilim varmıyor. Çoğu zaman gölgede uyuyor sanki üstüne bir şey örtülmesine ihtiyaç duymuş gibi üşüdüğünde kalkıyor ve sokakta güneş nereye vuruyorsa gidip oraya yatıyor. Bazen arabaların geçtiği yolun tam ortasına kendini attığında beni çok güldürüyor. Arabalar sağından solundan geçiyor ama o hiç istifini bozmuyor. Buranın ağası benim der gibi havasını çok seviyorum.
Son günlerde kendine bir arkadaş buldu. Kendi işgal ettiği yetmiyormuş gibi bu kez arkadaşı ile birlikte insanların gelip geçtiği yerde ikamet ediyorlar. Sırtlarını birbirine dayayarak uyuyorlar belki de uyurken ısınma yöntemi olarak kullanıyorlar ya da birbirinin arkasını kollamak amaçlı da olabilir. Çok güzel hareketler bunlar dedirtecek pozları var ama her zaman yakalama şansım olmuyor.
Ben bunu neden sizlerle paylaştım diye düşünüyorsanız sözün özüne geleyim. Soğuk günlerin yaşandığı ve hayvanların yiyecek bulmakta sıkıntı çektikleri bu günlerde fazladan bir masraf yapmadan sadece kendi yediklerinizin artanlarında onları da düşünmeniz içindi.
Paraf
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yapmak ve siteye üye olmak isteyenler, Gmail hesabı ile siteye üye olabilir, Sitede yorum bölümünde, “yorumlama biçimi” yazan butondan “Google hesabı” yazanı seçerek yorumunuzu yazabilirsiniz.
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.