İki gözüm önüme aksın ki bir yerden kopya çekmeden bu yemeği kendi bilgi ve deneyimlerimle kendim yaptım. Brokolinin faydalarından söz ederek tarifimi sizlere hiçbir ayrıntıyı kaçırmadan anlatacağım.
Brokoli mide ve yemek borusu kanseri tehlikesini azaltır diyorlar ama tek başına yeterli olmayacağını hepimiz biliyoruz. Uzmanlar brokolinin havuçtan daha çok beta karoten içerdiğini söylüyor. Ayrıca, A, C, E vitaminleri bakımından oldukça zengin bir sebze brokoli. Demir, selenyum, bakır ve potasyum kaynağıymış. Prostat ve meme kanserine karşı etkin koruyucu maddeler de içeriyormuş. Bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Antioksidan özelliği de var. Hücre zarlarına ve hücre DNA'sına zarar veren serbest radikalleri zararsız hale getiriyormuş.
Ayrıca çok miktarda kalsiyum içerdiği için kemik erimesini önlüyormuş. Özellikle kemik erimesine karşı kalkan olacak tadı hoş besinlerden biri olduğunu düşünüyorum. Kolesterole iyi geliyor ve kan şekerini düzenliyormuş ki benim kan şekerim pek ayarsızdır. Bozuk hücreleri yok eder deniliyor ama nasıl yok edeceği hakkında kayıtlı bilgiye ulaşamadım mantık yürütüyorum ama size söylemeyeceğim. Yüksek kolesterolü de düşürüp bakterileri öldürürmüş. Kısacası bundan iyisi Şam’da kayısı diyeceğim ama oraya kadar gitmeye gerek yok. Kayısının anavatanı Malatya ve Şam’dan daha yakın.
Şimdi bana göre en zor kısmına geldik bu yemek dört kişilik ama öyle güzel oluyor ki üç kişi yedikten sonra dördüncüye kalmıyor.
Malzemelerimiz:
1 adet kuru soğan
Gerektiği kadar tereyağı ve zeytinyağı
Yarım kilo brokoli yarım kilodan az bezelye ve bir havuç
Bir kaşık biber salçası
Tuz ve istediğiniz baharatlar
Yapılışı:
Brokoli, havuç ve bezelyeyi birlikte haşlıyoruz ama suyunu dökmüyoruz o suyu yemeğe katacağız. Ayrı bir tencerede zeytinyağı ve tereyağını eritip ince kıyılmış soğanımızı ekliyoruz. Soğan illaki pembeleşene kadar kavuruyoruz bu neden gerekiyor yıllardır anlamış değilim. Neyse biz devam edelim, üstüne biber salçamızdan koca bir kaşık ekliyoruz ve o da kıvamına gelince haşladıklarımızın hepsini birden tencereye boşaltıyoruz. Kıvamınca piştiğine inandığınız an ocağı kapatıp servise başlıyorsunuz. Afiyet bal şeker olsun.
Her şeyi düşündüm de brokoliyi sek halde fotoğraflamayı unutmuşum neyse artık başka bir zaman yine bir çılgınlık yapıp brokoli alırsam o zaman kesin fotoğrafını da çekeceğim.
26 Aralık 2010
Paraf
Teşekkürler, tarifiniz mükemmel, zevkle okudum, kaleminize kuvvet.
YanıtlaSilİnsanlar sigara içiyor ve neden kanser olduklarına şaşıyor.
Silİnsanlar hayvanları yiyor, aşırı yağ tüketiyor ve neden damarlarının tıkandığına şaşıyor.
İnsanlar yaşamları boyunca kızgın yaşıyor ve neden kalp krizi geçirdiğine şaşıyor.
İnsanlar, acımasızca ve büyük stres altında başkalarıyla rekabete girişiyor ve neden felç geçirdiklerine şaşıyor.
Açıkça görülmeyen bir şey de, çoğu insan kendisini öldürecek kadar endişe içinde yaşıyor.
Neale Donald WALSCH
Duygularınıza dikkat edin
Sildavranışlarınıza dönüşür.
Davranışlarınıza dikkat edin
alışkanlıklarınıza dönüşür.
Alışkanlıklarınıza dikkat edin
değerlerinize dönüşür.
Değerlerinize dikkat edin
karakterinize dönüşür.
Karakterinize dikkat edin
Kaderinize dönüşür.
Mahatma GHANDI
Geçtim borandan kardan
YanıtlaSilYitirdim bahçeleri.
Ellerimi tutmazsan gülüm
Yakarım geceleri.
Yılmaz Odabaşı
Teşekkürler.
SilSustum.
YanıtlaSilTuz basıp yaralarıma,ne kadar susulacaksa o kadar sustum.
Bir çığlık kanıyor en derininde yüreğimin.
Açmadım kimselere yüreğimi...
Hançeri sadece kendime sapladım ve sustum.
Şems-i Tebrizi
Sevgi bir tepki değildir.
YanıtlaSilEğer siz, "Beni severseniz, ben de sizi severim" diyorsanız, bunun adına ticaret derler, alış veriş derler,
Sevmek; karşılık beklememektir.
Jiddu Krishnamurti
Bu da nefis bi brokoli tarifi: Brokoliyi alın buzdolabına koyun, bi 10 gün sonra falan sararıp bozuluyor zaten.
YanıtlaSilÖylece alıp çöpe atın.
Brokoli yenir mi laaaaa:)
Süper tarif. ;-)
SilFikirler önemli değildir. Önemli olan, sakin bir şekilde olanları kavramaktır. Bir tartışmada önemli olan doğru ya da yanlış değil, tartışmadan ne kazanıldığıdır.
YanıtlaSilRabindranath Tagore
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
SilÖnemli olan, nelere değer verdiğin ve neleri önemsediğindir.
YanıtlaSilBir gün New York'ta bir grup iş arkadaşı, yemek molasında dışarıya çıkar
Gruptan biri, Kızılderili'dir. Yolda yürürken insan kalabalığı, siren sesleri, yoldaki iş makinelerinin çıkardığı gürültü ve korna sesleri arasında ilerlerken Kızılderili, kulağına cırcır böceği sesinin geldiğini söyleyerek cırcır böceği aramaya başlar.
Arkadaşları, bu kadar gürültünün arasında bu sesi duyamayacağını Kendisinin öyle zannettiğini söyleyip yollarına devam eder. Aralarından bir tanesi inanmasa da, onunla aramaya devam eder.
Kızılderili, yolun karşı tarafına doğru yürür, arkadaşı da onu takip eder Binaların arasındaki bir tutam yeşilliğin arasında gerçekten bir cırcır böceği bulurlar.
Arkadaşı, Kızılderili’ye: “Senin insanüstü güçlerin var. Bu sesi nasıl duydun?” diye sorar.
Kızılderili ise; bu sesi duymak için insanüstü güçlere sahip olmaya gerek olmadığını söyleyerek arkadaşına kendisini takip etmesini söyler.
Kaldırıma geçerler ve Kızılderili cebinden çıkardığı bozuk parayı kaldırımda yuvarlar.
Kızılderili: Birçok insan, bozuk para sesini duyunca sesin geldiği tarafa bakarak onun ceplerinden düşüp düşmediğini kontrol eder. Önemli olan, nelere değer verdiğin ve neleri önemsediğindir. Her şeyi ona göre duyar, görür ve hissedersin…
ANLAR
YanıtlaSilEğer, yeniden başlayabilseydim yaşamaya,
İkincisinde, daha çok hata yapardım.
Kusursuz olmaya çalışmaz, sırtüstü yatardım.
Neşeli olurdum, ilkinde olmadığım kadar,
Çok az şeyi
Ciddiyetle yapardım.
Temizlik sorun bile olmazdı asla.
Daha çok riske girerdim.
Seyahat ederdim daha fazla.
Daha çok güneş doğuşu izler,
Daha çok dağa tırmanır, daha çok nehirde yüzerdim.
Görmediğim bir çok yere giderdim.
Dondurma yerdim doyasıya ve daha az bezelye.
Gerçek sorunlarım olurdu hayali olanların yerine.
Yaşamın her anını gerçek ve verimli kılan insanlardandım ben.
Yeniden başlayabilseydim eğer, yalnız mutlu anlarım olurdu.
Farkında mısınız bilmem. Yaşam budur zaten.
Anlar, sadece anlar. Siz de anı yaşayın.
Hiçbir yere yanında termometre, su, şemsiye ve paraşüt almadan,
Gitmeyen insanlardandım ben.
Yeniden başlayabilseydim eğer, hiçbir şey taşımazdım.
Eğer yeniden başlayabilseydim,
İlkbaharda pabuçlarımı fırlatır atardım.
Ve sonbahar bitene kadar yürürdüm çıplak ayaklarla.
Bilinmeyen yollar keşfeder, güneşin tadına varır,
Çocuklarla oynardım, bir şansım olsaydı eğer.
Ama işte 85′indeyim ve biliyorum…
ÖLÜYORUM…
Jorge Luis Borges
Teşekkür ederim.
Sil