6 Ocak 2010 Çarşamba

Katkı Maddesi Mono Sodyum Glutamat


Adını daha önce hiç duydunuz mu MSG adında bir yiyecek katkı maddesi var. Yiyeceklere katıldığında, o yiyeceğin tadının beyin tarafından güzel olarak algılanmasını sağlıyormuş. Tatlı, tuzlu, acı fark etmiyormuş. Hangi yiyeceğe katılırsa lezzetliymiş gibi geliyormuş. O yüzden gıda üreticilerinin birçoğu MSG'yi karlı olduğu için kullanıyorlarmış. Ben de bu bilgiye ulaştığım zaman etkisinde kaldım ve sizleri de bilgilendirmem gerektiğine inandım.


MSG katkı maddesini birlikte tanıyalım ve bilmeyenlere de tanıtalım ki kullanımı sonucunda bizlere verdiği zararları bilerek kullanmayalım.

Bu madde Nörotoksin, sinir hücrelerine zarar veriyormuş. Merkezi sinir
sistemi tahribatı ve buna bağlı olarak Alzheimer, Parkinson, Huntington hastalıkları, Sara (Epilepsi) gibi hastalıklara sebep oluyormuş.

Retinal dejenerasyon (Göz retina tabakası hasarı) Yağ birikimi, doyma
mekanizmasında bozukluk.

Obezite, büyüme hormonu baskılanması. Pankreas hasarı, insülinde
artış ve buna bağlı diyabet.

Böbrek ve karaciğerde ciddi hasarlar. Bu madde hamilelerde plasenta bariyerini geçebiliyormuş, anne karnındaki bebek de aynı tahribatlara
maruz kalıyormuş.

Özellikle çocuklarımızın hatta büyüklerin de çok severek yediği cipslerde çok kullanılmaktaymış. Hazır köfte harçları, et suyu tabletleri, hazır çorbalar, dondurmalar, renkli yoğurtlar ve benzeri birçok üründe de yine MSG katkı maddesi bulunuyormuş.

Bu kadar zararlı olan maddenin neden kullanıldığı sorusuna gelirsek cevaplar ortada aslında her şey para için ve geleceğimiz para hırsı ile yananların oyuncağı haline gelmiş durumda.

Bana ulaşan bir mail bu konudaki görüşleri kullanım sebeplerini de açıklıyordu.
Küreselleşen dünyada, ticaret de küreselleşti. Küresel ticaret devleri insaf, merhamet gibi duygularla asla çalışmıyorlar. Onların amacı çok kar etmek, çok daha büyümektir. Bu mamuller, albenisi olan renklerde ve janjanlı ambalajlarda sunulur. Televizyon, gazete ve duvar reklamlarında onlara sıkça rastlarsınız. Sadece maddesel tadıyla değil, görsel yollar ile de beyinlerimize kazınır adeta.

Basit bir hesap yaparsak, ucuz zannedilen bu ürünleri çok pahalıya tükettiğimizi görürüz.

Mesela Cips. Semt pazarlarında 3 kg. patatesi 1 TL ye alabilirsiniz. Oysaki 50 gram cips 1 liradır. Yani 1 kg. Cipsi, 20 TL. den tükettiğimizin farkında bile değiliz. Olumsuz etkileri de cabası, bu mamulleri üretenler!

Kendi ürettiklerini asla yemezler, içmezler. Onların gıdaları organik ve doğaldır. Son zamanlarda organik tarım yapan çok güçlü özel şirketler türedi, burada itina ile yetiştirilen ürünleri semt pazarlarında göreniniz var mı? Ben henüz rastlamadım.

Gelelim genel sağlık boyutuna;

Son 25 yıla dikkatle göz atacak olursak, çocuk yaşta diyaliz cihazına bağlı yaşamaya mahkum edilenler, çok küçük yaşta şeker hastalığı ile tanışan çocuklar, obez çocuklar, asabi çocuklar, 9-10 yaşında buluğ çağına girenler, çeşitli nedenlerle engelli doğanlar ve bu sayının ülke nüfusunun % 12'sine çıkması ve benzerleri.

Ve sizlerinde aklınıza gelebilen yeni hastalıklar. Hastalıkları
üretenler, ilaçlarını da ihmal etmediler. Bu da madalyonun diğer karlı yüzüdür. Karbondioksitli meşrubatlardan, sakıncalı hazır gıdalara varana kadar birçok yerde çeşitli uyarılar yazıldı, çizildi.

Şimdiki eğitim sistemimiz endüstri, tarım, genel kültür alanında
yetersiz kaldığından, yeni nesiller tehlikenin farkında değildirler. Emperyalist devletler, egemen olmak istedikleri toplumun eğitimli olmasını istemezler. Onlar için önemli olan kendi halkları ve elde edeceği yeni sömürü kaynaklarıdır. Her yıl eskiyen, yaşam kaynakları azalan, küresel ısınma ile kuraklık tehlikesi yaklaşan bir dünyada, Küresel güç olan emperyalist devletlerin acımasızlığının arttığı bir dünyada, dengelerin ve haritaların değiştirilmek istendiği bir dünyada yaşadığımızı asla unutmamalıyız.

Dünyanın en güzel coğrafyasında yaşadığımızı da asla unutmamalıyız.

Musa Polat

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum yapmak ve siteye üye olmak isteyenler, Gmail hesabı ile siteye üye olabilir, Sitede yorum bölümünde, “yorumlama biçimi” yazan butondan “Google hesabı” yazanı seçerek yorumunuzu yazabilirsiniz.

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.