Ayna hep aynı kalırken, aynadan bana bakan kadın hep değişiyor...
Eylül... Aklımın kıyılarına vuran kadın gölgem benim.
Bilmiyorsun ki saçlarıma vuran ayaz bu... Ne vakit yüzünle karşılaşsam ilk gün ki mahcubiyet ve aşkın ayak sesi, otobüsün en arka koltuğundan izlenen en kalabalık yolculuk... Belki hep o bozuk ritim ve sesten habersiz çırpınan her tavır sensin... Her tavır sana sıkı sarılmışlığım...
Müziğin ellerime dokunmasıyla, gecenin parmak uçlarıma dokunduğu bulanık rüzgârlara açıyorum perdelerimi.
Yüzümdeki gülüş oluyorsun bazen. O gülüşle dalgalanıyor perdelerim...
Hiç bir uykuda tabirini yapmak mümkün olmayan,
Gözlerinden bulaşan düşler biliyorum ben "Kalk" kalbimin üstünden ha düştü ha düşecek bir kaç söz var
"kalk gitmiyoruz" diye iç çektiğim anlar var...
Senin parmak uçlarını biliyorum, nasıl dokunduysan omuzlarıma öyle...
Kırılgan bir gölge taşıyıp omuzlarımda, ıslak bir dokunuşla
Dudaklarıma ve duraklarıma sızıyorsun kimi sabahları dudaklarının kenarından dönen ıslıkları biliyorum ben...
Ayaz diyordum ya,
İçinde Gümüş aynalar ve lacivert taşlar barındıran bir dudağa soluğunun çarpması!
Telaşla alıp verdiğin nefesin gözlerine dokunmadığını hissedip, uyumaktan vazgeçmek gibi bir şeysin.
ben her defasında, gizlice senden önce uyanıp büyümeni izledim...
Yüzünde ki her çizgiyi nakş ettim hafızama,
Kirpiklerinin her hareketi, belli belirsiz tebessümlerin...
Fısıltı gibi nefes alışlarını dinlerken aidiyetin ne olduğunu tüm benliğimde hissetim.
Ya yüzümün kıvrımları koynuna göre tasarlanmıştı ya da koynun suretimin yatağıydı.
Bak gecesini sabaha emanet ettiğimiz bir gök devrilecek şimdi,
Ve altı üstü bir çocuk olduğum yaşamışlığım...
Çocuk sen çocuk ben ve bir çocuk daha
oynamadığımız bütün oyunları kıskanıyorum şimdi... Yüksek yamaçların güneşi sakladığı bir iklimde sıkıştı zaman...
Oysa en yabani halimle saklamıştım yüzümü denize ki,
Dalgalar değdikçe yanağıma bir şey geçti içimden... Şimdi ılık bir şarkı fısıldıyor kulağıma kayıp bir kız...
Ağzını mor yakamozla yıka!
Ağzını mor yakamozla yıka!
Ağzını mor yakamozla yıka!
Pas Bob
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yapmak ve siteye üye olmak isteyenler, Gmail hesabı ile siteye üye olabilir, Sitede yorum bölümünde, “yorumlama biçimi” yazan butondan “Google hesabı” yazanı seçerek yorumunuzu yazabilirsiniz.
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.