Gri hüzünlerin bestelenip çalındığı yüzümden
Gülüşü çalınmış gençliğimi çoktan düşürdüm ben…
Hiç kovamadım alnımda biriken çizikleri
Kendimden…
Ve yüzümdeki izleri isimlere yamatacak
Ustalığı bulamadım kalemimde…
Sevmeye yeteneksizim, deyip
Nefes almakla yetinmek de nedir?
Merak etme,
Herkes sığınacak bir liman ararken
Çalıntı düşlerine,
Ben, gülüşümle ödeyerek bedelini,
Yakılmış limanıma sığınıyorum, inadına…
İstanbul kadar koca bir yürek taşıdım sana,
Yollarca…
İşte karşındayım;
Vakit, Haydarpaşa’daki kavuşma anı…
İşte Galata… işte Kız Kulesi…
Bak, bak işte şu da denizi;
Hani,
hani sana verdiğim mektubu atmayı düşündüğün…
İçimizdeki maviye uzak biraz…
Bir ileri bir geri,
Bu aşk yerinde sayıyor hala…
Hala ellerimiz titriyor bak şiirlere tutunurken…
Uyuyan sevdana,
Ömürlük bir şiir ısmarladım ikliminden umudun,
Uyan artık yar;
İstanbul gözlerime batıyor…
Gülüşümün ardındaki uçurumlardan
el sallardım hep kendime, bilirsin.
Çünkü inanmak istemezdim hiç;
ardımda bıraktığıma seni…
Bu kent yine aynı İstanbul,
Ve ben yine buradayım…
Nefesine daha yakın bir hüzün besliyor şimdi,
Gözlerimdeki yorgunluk…
Gri hüzünlerin bestelenip çalındığı yüzümden
Gülüşü çalınmış gençliğimi çoktan düşürdüm ben…
Hiç kovamadım alnımda biriken çizikleri
Kendimden…
Ve yüzümdeki izleri isimlere yamatacak
Ustalığı bulamadım kalemimde…
Şairler terk edildikçe büyür, derler
İnanmıyorum…
Ben sana vardıkça çoğalıyor suskunluğum,
Uzak düştükçe kırılıyor kalemim…
Sen tükendikçe çoğalan hep ben oldum,
Şimdi bu yorgunluk beni de eksiltiyor
İçimin mavi kıyısında beklettiğim
Gülüşüne sarılsam,
Belki yeniden doğacağım
Ama
aynada gördüğün yüzün bile senden yabancı,
Kendine bir yüz seç;
Yüzler içinde kaybolmak acı…
Ve unutma,
Gülüşünde ağlayan çocuğa bir kahkaha borcun var…
Pas Bob
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yapmak ve siteye üye olmak isteyenler, Gmail hesabı ile siteye üye olabilir, Sitede yorum bölümünde, “yorumlama biçimi” yazan butondan “Google hesabı” yazanı seçerek yorumunuzu yazabilirsiniz.
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.