Yılbaşı

Yılbaşı, yaşanılan senenin bitimi ve tarihin değişerek yeni bir yıla girişimize verilen isimdir. Yıllık takvim kullanan kültürler tarafından kutlanmaktadır.
Noel kutlamalarına eski kültürlerdeki Pagan ve putperest adet ve gelenekler oldukça etki etmiş, bu adetler zamanla Hıristiyanlığın uygulama alanlarına dahil edilmiştir. En belirgin özelliği de çam ağaçlarının katledilmesi ve kesilen ağacın süslenmesidir. Bu arada ağacın altına konan hediyeleri de unutmamak lazım. Tüketici toplumların özel günlere olan zaaflarını kullanan üreticiler yılbaşı gününü de kendi sermayelerini artırmak için gereken tüm özeni göstermektedir.

Yılbaşı, ülkemizde de birkaç şekilde kutlanılmaktadır. Büyük çoğunluğu evde okey, pişti, kızma birader, konken, tombala gibi oyunları oynar, çerez tüketir. Sohbet ederler. Milli piyango bileti almak da adettendir. Çekiliş yapılmaya yakın biletler ekran karşısına getirilir. Heyecanla çekişilin yapılması beklenir. Genelde amorti çıkan en çok sevinen olur.

Eskiden yılbaşında saat tam 24.00 olduğunda televizyonda dansöz çıkacak olması milletçe yaşadığımız tek heyecanımızdı. Televizyon kanallarının çoğalması ile dansözlerin her fırsatta, her programda gösterilmesi sonucu bu heyecanımızı da bizde bırakmadılar.

İslam dinini yoğun yaşayanlar ise yılbaşı gecesini diğerlerine nispet ve muhalefet olması için erken uyuyarak geçirirler. Buradaki mantık ise biz onlardan değiliz demektir.

Yılbaşında azınlık bir kısım vatandaşımız ise özel yerlerde bol bol içki tüketerek yılbaşını sanki diğer günlerde bunları hiç yapmıyormuş gibi yapmaya çalışırlar. Bir kesim de o insanların nerede, nasıl eğlendiklerinin peşindedir ki bu da magazin boyutuna giriyor.

Bunlardan hangisini yapıyorsanız ya da yapmıyorsanız ne fark eder ki. Giden yıl gitti, yenisi geldi. Giden yıl sizlerden neler götürdü, gelen yıl sizlerden neler götürmeye devam edecek?

Amadeus