20 Aralık 2009 Pazar
Odalarda Işıksızım
Gece ile birlikte yalnızlık çöker odama ben yine kendimle sorgulardayım. Çocukluk günlerime dair ne varsa çıkınımda önce onları sererim önüme mutlu olmak isterim çünkü en mutlu anlarım hep çocukluğuma dairdi. Hep çocuk kalabilseydim diye geçiriyorum aklımdan ama zamana hükmüm geçmiyor. Hayal bu biliyorum ama ben hayal kurmayı seviyorum.
Ne de çabuk büyüdük, şimdi yeni doğanlara bakıyorum da sanki bizden bile daha hızlı büyüyorlar. Bir gün ile diğer gün arasında mesafelerce yol kat etmiş gibi geliyorlar. Oysa çocukken ne çok şeye sevinirdik, mutlu olmak için bahanemiz çoktu, çalınmamıştı umutlarımız ve bizler saftık bir o kadar da masum.
Hayat uzun ve yorucu bir serüven ama çok hızlı, zamanı yakalamak için çaba sarf etmek gerekiyor. Ne kadar çabalarsak çabalayalım hep geç kalan oluyoruz. Sessizliğin sesini dinliyorum, arada pencereye yöneliyorum odama ışık sadece yıldızlar oluyor, başka da ışık kullanmıyorum. Yakan yıldızları gördüğümde içimden bir şeylerin de o yıldızın kuyruğuna takılıp gittiğini hayal ediyorum. Üzüntülerimi, hayal kırıklıklarımı yerleştirdim yıldızların omzuna hadi kayın tek tek ve beni bu yüklerden arındırın diyorum.
Odamdayım yine… Hiç yıldız kalmamış gökyüzünde, ay bile saklanmış bu gece yüklerimin hepsi bende kaldı hiçbiri gelmeyecek biliyorum ben de tüm yüklerimi yarına saklarım. Odam ışıksız kaldı, karanlık ise çok soğuk. Sessizliğin gürültüsü kulaklarımda uğulduyor sanki rüzgârı koynuna almış gece sabaha salmak için bekliyor. Yalnızlık ağır bir yük...
Ay Işığı
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Aptalca hayaller peşinden koşmayan bir kalp gösterin.
YanıtlaSilBen de size mutlu bir insan göstereyim.
Dead Poets Society (1989) Filminden