18 Aralık 2009 Cuma

Kolsuz Kapı

İngiliz ressam Willam Holman Hunt’in yaptığı “Evrenin Işığı” adını verdiği tabloda filozof görünüşlü bir adamın kapı önünde durduğunu ve kapı kolunun çizerken unutulduğu düşüncesine kapılan bir eleştirmene verdiği çarpıcı cevap ile tablo başka bir boyuta yani ressamın ruh dünyasına taşınıyor.
Willam Holman Hunt bu tablodaki kapının insan kalbini simgelediğini ancak içeriden açılabildiği için dışarıdan kolu olmadığını ifade ediyor.

Her insan kalbini sadece kendi sevdiklerine açar. Mevlana görüşüne sahip olanlar her yaratılanı Yaratanından ötürü sever. Sevmek, yaşamın bizlere sunduğu en güzel hediyedir. Mühürlenmiş kalpler vardır, kendinden başkasını sevemeyen ve hiçbir canlıya merhamet duyamayan taş kesilmiş kalpler.

Sanatçılar bünye ve ruh olarak daima zarif, hassas ve her nedense alıngandır. Bu kadar hassas olmalarına sebep ne olabilir diye çok düşündüm. Kendimce çıkarımlarda bulundum, bu çıkarımlarımdan aklıma en yatanı ise; sanatçıların eserlerine kattıkları ruhlarının incitilme telaşı olduğu kanaatine vardım. Tıpkı şiir gibi, eserinde kendinden bir parça vardı ve o parçanın göz değdiğinde, söz değdiğinde incitilmesi ya da hak ettiği değeri göremediğinde sanatçıyı kırılgan bir kalp taşımaya sevk ediyordu.

Küçük bir çocuk bile annesine kendi minik elleri ile yaptığı bir kartpostal için sevgi sözcükleri ve sevgi öpüşleri bekler. Sıcacık bir sarılış onu taltif eder, annesini düşünerek yaptığı kendince çok değerli ve büyük bir eser ortaya çıkarmanın tüm hazzını yaşamak ister. Sanatçılar da kaç yaşında olursa olsun o minik elleri ile yaşadıkları ruh halini daima korurlar.

Gelelim Willam Holman Hunt’in yaptığı tablonun anlamında kendimi bulmaya, duvarlarımız vardır. Aldanmaktan, incinmekten korktuğumuz için yürek duvarlarımızı örer sonrada ardında yaşamaya başlarız. İçten içe biri gelse de yıksa şu duvarlarımı, bu korkunç karanlıklar sona erse, yüreğime bir yüreğin ışığı değse diye yanar tutuşurken aslında o duvarları yıkacak olanın sadece kendimiz olduğunu da çok iyi biliriz. Mucizedir belki istediğimiz çünkü mucizelere inanırız. Yüreğimize ördüğümüz duvarlarımızı kendimizin yıkmasındansa bir başkasının yıkmasını beklemek belki de avuntumuzdur. Ömür kısa, yalnızlık Allah’a mahsus, zaman su misali akıp giderken kendi mucizeni kendin gerçekleştirmelisin kalbim…

Tablo ile ilgili farklı görüşleri de incelemekte fayda var.

Paraf

2 yorum:

  1. Aslında herkes sevdiği insana bakarmış gibi hayata baksa; belkide hayat, bu kadar acı vermekten vazgeçerdi insanlara...

    Bob Marley

    YanıtlaSil
  2. Bir ruh ancak bir benzerini bulduğu zaman ve bize, bizim aklımıza , hesaplarımıza danışmaya lüzum bile görmeden , meydana çıkıyordu... Biz ancak o zaman sahiden yaşamaya , -ruhumuzla yaşamaya - başlıyorduk. O zaman bütün tereddütler , hicaplar bir tarafa bırakılıyor, ruhlar birbirleriyle kucaklaşmak için her şeyi çiğneyerek, birbirine koşuyordu.

    (Sabahattin Ali - Kürk Mantolu Madonna adlı romandan bir kesit )

    YanıtlaSil

Yorum yapmak ve siteye üye olmak isteyenler, Gmail hesabı ile siteye üye olabilir, Sitede yorum bölümünde, “yorumlama biçimi” yazan butondan “Google hesabı” yazanı seçerek yorumunuzu yazabilirsiniz.

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.