21 Aralık 2009 Pazartesi
Kenarına Yaklaşma ki Uçuruma Düşmeyesin
Bir uçurumun kenarındaysanız eğer düşme ihtimaliniz çoktur ama nedense düşme ihtimalini düşünmeden yaklaşırız. Düşmekten korkuyorsanız eğer uçurumun kıyısına yanaşmamalısınız.
Hayat bazen siz uçurumun kenarında değilken bile arkanızdan sizi iten biri yüzünden düşmenize sebep olur. Hayat, beklemediğimiz anlarda bizi mutlu eden ve yine beklemediğimiz anlarda bizi mutluluktan havalara uçurur. Buna olacakla, öleceğin önüne geçilmez desek de tedbiri elden bırakmamamız gerektiğinin de farkında yaşarız ya da farkında yaşamalıyız da diyebilirim.
Beni dehşete düşüren bir ortamda yaşadıklarımı anlatırken uçurum ile ilgili sözcükler kurmaya mecbur kaldım. Yaşları 13–19 arasında olan gençlerin ortasında bulmuştum kendimi, ayakları öyle bir yerden kesilmiş ki benim onların yanında ne işim olduğunun bile farkında değillerdi. Anne veya babalarından aldıkları harçlıklarla aldıkları aslında çoğunun kullanmaması gereken zararlı maddeleri nasıl da öve öve anlatıyorlardı. Kendilerine verecekleri zararlardan habersiz ve yarı masum, kandırılmışlardı. Sadece kendilerine mi zarar veriyorlar, başlarına kötü bir olay geldiğinde anne ve babaları ardından yanmıyor muydu bunu bile hiç hesaba katamıyorlardı.
Hangi anne-baba var ki çocuğu kötü olsun ya da çocuğunun başına kötü bir şey gelsin ister? Kimse istemez, çocuklar ciğerlerinin parçasıdır ve başlarına gelebilecek en küçük olay bile onların yüreğini yakar. Ey anne-babalar daha sonra yanmamak, dövünmemek için çocuklarınızın arkadaşları ile tanışın. Sizden izin aldığında nerede olduğunu ona sezdirmeden gidip görün ki sonradan dövünmeyin.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yapmak ve siteye üye olmak isteyenler, Gmail hesabı ile siteye üye olabilir, Sitede yorum bölümünde, “yorumlama biçimi” yazan butondan “Google hesabı” yazanı seçerek yorumunuzu yazabilirsiniz.
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.