22 Aralık 2009 Salı

Hikmet Barlıoğlu (1933-2003)


"‘Aynalara inanma : solu sağ, sağı sol gösterirler." Hikmet BARLIOĞLU

İlk ve orta öğrenimini Erzurum' da tamamlamış. Ortaokul sıralarındayken eski yazıya merak sararak kısa bir zamanda öğrenmiş. Bu, onun daha sonraları Arapça ve Farsçayı benimsemesine sebep olmuş. Orta okulu bitirince Erzurum‘da lise tahsiline başlamış.
Dört senelik Erzurum Lisesi'nin edebiyat kolunda okurken mahalli gazetelerde bir hayli isim yapmış ve bu arada Hakimiyet adlı gazetede Fransızca' dan tercüme romanını tefrika halinde yayınlamış. Adı "Bijou" olan bu tercüme eser diğer tercümeler arasında "Sürgün Yahudi 'den sonra" ikinci hacimli çevirisi olmuş. Bu eserin yayımlanışıyla basının dikkatini üzerinde toplamış olan bu genç lise öğrencisi, Doğu Gazetesi'nin teklifi üzerine tanınmış Alman yazar Karl May'ın "Çöllerin Sırrı" adlı eserini çevirmiş ve gazetede yine tefrika halinde yayımlanmış.

Liseyi derece alarak bitirdiği 1954 yılında, Erzurum'un gazete sahip ve ileri gelenleri arasında sevilir, tutulur olmuş. Böylece; edebiyata sarsılmaz bağlarla bağlanan Hikmet BARLIOĞLU, 1955 yılında Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi'ne girmiş. Bir ay sonra ailevi bir sarsıntı yüzünden oradan ayrılıp yedek subay olarak görev almaya karar vermiş. Polatlı Topçu Okulu'nda okumuş. Beşincilikle kazanmış ve aynı okula A.B.C., Askeri Psikoloji, GK. öğretmeni olarak atanmış. Terhisinden sonra bir yıl kadar Erzurum Kömür Satış ve Tevzi Müessesesi'nde ikinci derecede yetkili memur sıfatıyla çalışmış. Öğretmen vekilliği ve PTT memurluğu yapmış. Fakat bunların hiçbiri onun asıl amacı olamamış. Nihayet 1958 yılında; bir bankanın açtığı burs sınavını kazanarak İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'ne girmiş. Aynı fakültenin siyasi kısmından mezun olduktan sonra ise M.T.T.B. (Milli Türk Talebe Birliği) 'de Fransızca ve Almanca öğretmenliği yapmış.


İktisatçıdan ziyade edebiyatçı olan Hikmet BARLIOĞLU, yaşından beklenmeyecek sayıda telif ve tercüme eserler vermiş, on sene süren gazeteciliği süresince durmadan yazı yazmış, örnek ve faal edebi faaliyetlerde daima baş yeri işgal etmiş, bütün mahalli gazetelerde başmuharrirlik, yazı işleri müdürlüğü, mütercimlik, röportörlük yapmış. İlk anda akla gelebilecek edebi hizmetlerinin başında, 1955 yılında, ilk bölge mizahi çığırını açarak "Saksağan" mizah gazetesini kurmuş. Erzurum'un ilk mizahi gazetesi olan "Saksağan", kısa bir süre sonra imkansızlıktan kapanmış, 1958 yılında tekrar yayına başlamış, faaliyetini tekrar tatil etmek zorunda kalmış.

İlk büyük faaliyetini "Hakimiyet" gazetesinde Fransızca' dan çevirdiği "Bijou" adlı çeviriyle gösteren Hikmet BARLIOĞLU, aynı zamanda mahalli ortamda ilk tercüme adımını atmakla da kalmayıp bugüne kadar çeşitli eserler çevirmiş, yazmış, gazetelerde yayımlanmış.

Kendi soyundan ilham alarak kurduğu Bar Yayınevi'nin aynı adı taşıyan yayımları arasında, senaryolarından "Erzurum Yanıyor" da dahil olmakla beş kitabı yayımlanmış.

Her bir kitabı ayrı ayrı incelenmeye değer olan bu genç ve enerjik yazarın eserlerindeki en büyük ve ortak tema; okuyucuya, bugüne kadar söylenmemiş fikirleri nakletmek, kapalı fikirli kimseleri uyarmak ve batıl inançlarla savaşmak olmuştur.

Yazılarının birçoğu popüler mahiyette olduğu halde diğer bir kısmı sadece aydınların anlayacağı yüklü ve ağır bilgilerle dolu mahiyettedir. Edebiyatın hemen her dalına el atmış olan Hikmet BARLIOĞLU 'nun birçok komedi ve menkıbeleri sahnelere konulmuş ve hayli başarı kazanmış. Ana dilinden başka Fransızca, Almanca, İngilizce ve orta dereceli Arapça, Farsça gibi beş dil bilen yazar kendi eserlerinin en hacimlilerinden olan "Erzurum Yanıyor" ve "Aşık Reyhani" adlı romanlarını; "Erzurum Brule" ve "I ' Amant des Amants; Reyhani" adlarıyla Fransızca' ya çevirmiş.

Roman Türü, Senaryo Türü, Tiyatro Türü, Tercüme, Felsefi Şiirler, Hece Şiirleri, Serbest Şiirler, Şiirsel Gülmeceler, Gülmeceler, Öyküler, Vurmacalar, Araştırma-İnceleme, Taşlamalar, Kandırmacalar, Kurgubilim türlerde eser vermiş olan Hikmet BARLIOĞLU, Çalışma Bakanlığı İş Baş Müfettişi olarak çeşitli illerde yıllarca görevini sürdürürken de çalışmalarına ara vermeden devam etmiş olup, emekli olduktan kısa bir süre sonra vefat etmiş.

Hayatta iken eserlerini kitaplaştırmak amacıyla toparlamaya hayli zaman harcamış, hemen tamamı A5 boyutunda sayfalara teker teker daktilo ile ve sadece kendi emeği olarak yazılmış.

Bu daktilo edilmiş A5 boyutundaki eserlerinin şiir türünde olanlarını 100 ‘er sayfalık kitaplar haline getirmek için kartondan kapaklar yapmış, kapak üzerlerini kuru boya ve sair materyalle kendi resim yeteneği sayesinde düzenlemiş, fırsat bulunca kitap halinde bastırmak üzere her birini ayrı ayrı poşetleyerek evinin bir köşesine yerleştirmiş.

Eşinin vefatından bir yıl sonra; 13 Ocak 2003 tarihinde vefat etmiş olan Hikmet BARLIOĞLU ‘nun eserleri şunlardır;

Felsefi Şiirleri; Mühürlü Kilit.

Hece Şiirleri; Yağmurlar Tükendi, Hançer Yarası, Saçımız Birlikte Bembeyaz Olsun, Bayram Akşamları, Sana Leyla Desem, Zeytinler Altında, Erzurum Sanki Yayla,Islak Rüzgarlar, Melekleşmiş, Mermerler, Renkler Nemleniyor Dudaklarında, Bir Yorgun Fırtına.

Serbest Şiirleri; Tanrı Önce Beni Yarattı, Kafes, Zamanın Bir Dar Vakti, Bir Esintili Kuşluk Vakti, Mitil Osman, Kavak Yelleri, Kanama Yüreğim, Bir Şarkı Söyle Bana, Değneksiz Çoban, Son Güneş, Yıldızlarımı Koparmayın, Elkızı Ellerkızı, Güvercin.

Şiirsel Gülmeceleri; Mühendis Bey, Avukat, Üstad, Dulana, Çırak, Damat, Teyze, Mütaahhit,

Dat Dara Lillim, Aldırma Alt Yanı Datdaralillim, Harmana Giren Porsuk Dirgene Dayanmalı, Fener Kimi Yanmışam, Essahtan Herif midir?, Rakibimiz Apollo, Piyango Bileti, Hırsız, Ev Sahibi Evden Çıkartsa, Avrupa ‘da Hile Var, Tanrı Misafiri, Çam Sakızı, Kitap Ortasından Laf Değil mi Bu?, Yunus Gibi, Davul Tozu, Minare Gölgesi, Yemek, Ben, İnanmanın Zamanı, Cafer Çok Darlandı Bez-Mez Getirin, Kalkıp Yalan Desene, Dam Üstünde Saksağan, Olmuyor, Ekmeğin Vefatı, Gapdan, İster Gül, İster Ağla, Yoksulluk, Yoksulun Rüyası, Şeytanı Taşlamak, Elemtere Süper Fiş, Aranan Adam, Yol Sordum, Evlerinin Önü, Banka Destanı, Şoför Olsa, Gıramofon, Geliyorum.

Arap, Pastaneler Kralı, Arap, Kimyager, Baba, Suçüstü, Sermaye, Çakmak.

Gülmeceleri; 625 Keratası, Tornacıbaşı, Yüzde Doksandokuzbuçuk, Düdüklü Tencere, Üç Günlük Veli, Hindi Cezası, İshal Muskası, Urduca.

Tavlanın Kitabı, Silindir, Suçüstü, Roket, İstenmeyen Adam, Amerikan Hibesi.

İki Cenazeye Bir Tabut, Füzemuş, Enflasyonist Açık, Pompalı Televizör, Tasarruf Bonoları, Şüfer, Kardeş.

Dörtbuçuk Altı, Dört Okul Monologu, Pisagor Teoremi, Yumuşak Ge, Limon, Genelge.

Çöp, Aynalar, İyotlu Tuz, Davalı, Operasyon, Fevziler.

Vali, Calaskal, Dumanattrıran, Çift Hörgüçlü Deve, Dilekçe, Yabancı Madde.

Öyküleri; Hikmet Çocuk‘un İlkleri, Hikmet Genç‘in İlkleri, Hikmet Baba‘nın İlkleri, Hikmet Dede‘nin İlkleri, Durdu Avrad, Kara Cemil, 41 Numaralı Yolcu, Deve, İhtiyar, Parmak Çocuk.

Vurmacaları; Estülehem Bestülbehem, Esintiler, Pilavüstü Gevezelik.

Araştırma - İncelemeleri; Alvarlı Aşık Reyhani.

Taşlamaları; Nenni de Feride‘m Neni.

Kandırmacalar;Gizli İlimler.

Tercümeleri; Ren (Féeopin İle Bauldour), 30 Derste Almanca, 30 Derste Arabca, Pembe Melek, Bir Çöl Masalı, Taşkent.

Kurgubilim Roman; Anakarnına Dönüş.

Ömrü saadeti boyunca bıraktığı bunca eserden sonra sanatçının şiirlerinden bir örnek.

Rüzgarlar Taşıyor Şarkılarını

Baharın nefesi saçına toka,
Her bir kulağında bir güneş küpe,
Işıklar serilmiş ayaklarına
Körpe izlerini koklaya-öpe.

Rüzgarlar taşıyor şarkılarını,
Akşamlar öpüyor dudaklarını,
Yağmurlar seviyor omuzlarını
Parlak damlaları savura-sepe.

Her şarkın sırma tel; inceden ince,
Gör ki; ne oluyor insan sevince,
Kalbim göz açıp da seni görünce
Kendini cömertçe sapladı oka.

Gönlümü mahvettin elemlerinle,
Bin bir yalan saklı cilvelerinle,
Sen şarkı söylerken kalbim seninle,
Ruhum gurub olur denizde ufka.

Saçın sırma sırma, acep düğün mü?
Varlığın ceylan mı yoksa sülün mü?
Seni affetmemek acep mümkün mü?
Kalbim dargın ama aşırı yufka

Bilgilendirme:
Eserlerinin tümünün telif hakkı, yazarın hayatta olan tek erkek kardeşi İsmet BARLIOĞLU’na aittir.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum yapmak ve siteye üye olmak isteyenler, Gmail hesabı ile siteye üye olabilir, Sitede yorum bölümünde, “yorumlama biçimi” yazan butondan “Google hesabı” yazanı seçerek yorumunuzu yazabilirsiniz.

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.