25 Aralık 2009 Cuma

Güneşe Koşmak Seninle


Gözlerindeki ışığı yakalamak
İstiyorum.
Seni dinleyerek
Düşüncelerini anlamak…

kokundan
Seni tanımak istiyorum.
Hangi yemeklerden hoşlanırsın?
gül reçelini sever misin mesela
Hangi tür müzik dinlersin
Hangi kitapları okursun
Hangi şairleri dinlersin?
ay karanlıkken okudun mu hiç Ahmed Arif''i
Nazım'ın Vera'ya olan aşkını bilir misin
bilir misin sabrını Piraye'nin
ürperir misin iliklerine kadar sende
yumruğu havada iken bir işçinin
attığı sloganda
bir çocuğun sebepsiz gülümseyişi
sana da umut verir mi güzel günler için

Bütün bunları merak ediyorum.
Ve seninle geçirmek istiyorum bütün anlarımı
Mizah anlayışını merak ediyorum,
gülümsemesini görmek istiyorum
gözlerinin içinin...
Bilinçaltına inmek istiyorum.
Hücrelerine kadar seni tanımak istiyorum!

Yani seninle güneşe koşmak istiyorum
Güneşte yok olup tekleşmek
Ve yeniden doğmak için…


Arjin

1 yorum:

  1. ANADOLU
    Beşikler vermişim Nuh'a
    Salıncaklar, hamaklar,
    Havva Ana'n dünkü çocuk sayılır,
    Anadoluyum ben,
    Tanıyor musun ?

    Utanırım,
    Utanırım fıkaralıktan,
    Ele, güne karşı çıplak...
    Üşür fidelerim,
    Harmanım kesat.
    Kardeşliğin, çalışmanın,
    Beraberliğin,
    Atom güllerinin katmer açtığı,
    Şairlerin, bilginlerin dünyalarında,
    Kalmışım bir başıma,
    Bir başıma ve uzak.
    Biliyor musun ?

    Binlerce yıl sağılmışım,
    Korkunç atlılarıyla parçalamışlar
    Nazlı, seher-sabah uykularımı
    Hükümdarlar, saldırganlar, haydutlar,
    Haraç salmışlar üstüme.
    Ne İskender takmışım,
    Ne şah ne sultan
    Göçüp gitmişler, gölgesiz!
    Selam etmişim dostuma
    Ve dayatmışım...
    Görüyor musun ?

    Nasıl severim bir bilsen.
    Köroğlu'yu,
    Karayılanı,
    Meçhul Askeri...
    Sonra Pir Sultanı ve Bedrettini.
    Sonra kalem yazmaz,
    Bir nice sevda...
    Bir bilsen,
    Onlar beni nasıl severdi.
    Bir bilsen, Urfa'da kurşun atanı
    Minareden, barikattan,
    Selvi dalından,
    Ölüme nasıl gülerdi.
    Bilmeni mutlak isterim,
    Duyuyor musun ?

    Öyle yıkma kendini,
    Öyle mahzun, öyle garip...
    Nerede olursan ol,
    İçerde, dışarda, derste, sırada,
    Yürü üstüne - üstüne,
    Tükür yüzüne celladın,
    Fırsatçının, fesatçının, hayının...
    Dayan kitap ile
    Dayan iş ile.
    Tırnak ile, diş ile,
    Umut ile, sevda ile, düş ile
    Dayan rüsva etme beni.

    Gör, nasıl yeniden yaratılırım,
    Namuslu, genç ellerinle.
    Kızlarım,
    Oğullarım var gelecekte,
    Herbiri vazgeçilmez cihan parçası.
    Kaç bin yıllık hasretimin koncası,
    Gözlerinden,
    Gözlerinden öperim,
    Bir umudum sende,
    Anlıyor musun?

    Ahmed Arif

    YanıtlaSil

Yorum yapmak ve siteye üye olmak isteyenler, Gmail hesabı ile siteye üye olabilir, Sitede yorum bölümünde, “yorumlama biçimi” yazan butondan “Google hesabı” yazanı seçerek yorumunuzu yazabilirsiniz.

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.