25 Aralık 2009 Cuma

Gönderilmemiş Mektuplar–1




Merhaba,
Uzun zaman oldu görüşmeyeli. Biliyorum sende beni özledin. Evet, kadere inanmış olsaydım kader bu ne yapalım diyerek geçmek mümkün...
Ancak sana şunu söyleyebilirim yüreğimdeki acı çok büyük. Sen şimdi başka hayatlardasın. İçinde benim olmadığım bir masalın kahramanısın. Belki dünyanın en güzel masalıydı yarım kalan senli günlerimiz. Biliyorum hatanın büyüğü benim. Daha doğrusu asıl hatalı olan benim... Geç kalmıştım... Oysa sen ne kadar cesurdun "her şeye katlanabilirim" diyordun...
Evet, şunu bana çok rahatlıkla söyleyebilirsin "sen korkağın tekisin E..." korkak... Korkuyordum hem de çok ve bunu sana şimdi itiraf edebiliyorum. Komik olan ise yazdığım bu mektubu senin okuyamayacağın. Belki de okuyacağını bilsem bu itirafı bile yapamazdım. Sen benim korktuğumu biliyordun ama belli etmemeye çalışıyordun. Bunu bana belli etmeyecek kadar mükemmel bir insandın.
Sabahları uyandığım zaman bazen hayalin karşıma dikiliyor. Güneş ışığıyla birlikte pencereden süzülerek içeri geliyorsun saçlarımı okşayarak beni öpüyorsun...
Uyan canım
uyan artık
canım...
Uyanıyorum ve uyandığıma üzülüyorum paradoks olan taraf beni bu rüyadan senin uyandırıyor olman...
Tekrar yazacağım beni sakın unutma her zaman senin E...

Arjin

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum yapmak ve siteye üye olmak isteyenler, Gmail hesabı ile siteye üye olabilir, Sitede yorum bölümünde, “yorumlama biçimi” yazan butondan “Google hesabı” yazanı seçerek yorumunuzu yazabilirsiniz.

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.