Bir sevdaydı, özlemdi, beklenen ve yolu gözlenendi. Hem ilk çocuk olmanın hem de sevdiğinden tomurcuklanma, filiz vermekti. İki kişi olarak yola çıkıp üçüncüyü aralarına katmaktı.
Beklenen dört kasım günü sabaha karşı açtı gözlerini dünyaya, o an en yakınındakiler hayatta en çok sevdikleriydi. Şaşkındı, ağladı, ciğerleri hava ile tanıştı. Artık annesinin karnında değildi. Kar yağan, üşüten, güneşi ile kavuran, rüzgarı ile oradan oraya savuran dünyaya merhaba demişti.
- Merhaba dünya ben geldim.
- Niye geldin?
- Henüz sebebini ben de bilmiyorum.
- Bak sana baştan söyleyeyim burada benim kurallarım geçer.
- Kuralların nedir?
- Bunları duymaya hazır mısın?
- Hazır değilsem söylemeyecek misin?
- Tamam bunu sen istedin, şimdi beni iyi dinle!
- Peki dinliyorum.
- Ben neyi nasıl istersem öyle olacak buna fazla direnmeyeceksin. Çoğu zaman hoşuna gitmeyecek ama sesini çıkarmayacaksın. Bir gün güldürürsem, üç gün ağlatırım şikayet etmeyeceksin. Arada hırpalarım, üstüne üstüne gelirim öyle anlarda isyan da etmeyeceksin. Sabretmeyi öğrenirsen ne âla ama öğrenemezsen seninle geçinmemiz çok zor olur.
- Beni yüreğine sığdır Anne, korkuyorum bu dünyadan...
Anne ve babası dünyada kendi ayakları üzerinde durmasını öğrettiler. Düşüp düşüp yeniden kalkmasını, aldatılsa bile aldatmamasını, incinse bile incitmemesini öğrettiler. Güçlü olmasını ve asla pes etmemesi gerektiğini öğrettiler. Ağlarsa gizli ağlamasını, kimseye boyun eğmemesini, sırrını saklamasını, insanlara değer vermesini öğrettiler. En önemlisi de sevmeyi öğrettiler ama dozunu fazla kaçırmışlardı.
Olan olmuş, bu küçük kız çocuğu öğrenebildikleri ile yola koyulmuştu. Her düştüğünde babasının eli uzandı, ona tutunarak kalktı. Güven duygusunu tatmıştı ve onun peşine düştü ama babası giderken onu da yanında götürmüştü. Sadakati annesinden öğrenmişti. Aile olmak, dışarıdan gelen bir olaya karşı kenetlenebilmekti. Çok kenetlendiler çok...
Ben bugün doğdum; çocukken hayallerim vardı, umutlar yeşertmiştim gönlümün avlusunda sonra büyüdüm. Yüreğim benden önce büyüyordu engel olmaya çalıştım ama önüne geçemedim.
Ben bugün doğdum; hatalarımdan payıma düşeni aldım. Doğrularımın peşinde iz sürdüm. Bazen yolumu kaybettim, bazen de ummadığım güzellikte yollara çıktım.
Ben bugün doğdum; gün geldi nefeslere nefes oldum, gün geldi nefesim kesildi. Çabuk toparladım bünyemi hep kendi nefesime geri kavuştum.
Ben bugün doğdum; anladım ki yalnız geliyoruz dünyaya tıpkı dünyadan gidişimiz gibi. Bunu anladığım gün öyle çok şey anlamını yitirdi ki artık eskisi gibi canımı yakmıyor hiçbir acı. Artık hayallerim bile kısa vadeli, biliyorum ki yarınlar ya var, ya yok. Bunlar benim yarınlarım ben olmasam da yarınlarınız çok olsun.
o4 Kasım
Paraf
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yapmak ve siteye üye olmak isteyenler, Gmail hesabı ile siteye üye olabilir, Sitede yorum bölümünde, “yorumlama biçimi” yazan butondan “Google hesabı” yazanı seçerek yorumunuzu yazabilirsiniz.
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.