Dün başlayan yağmur ve fırtına bugün daha da şiddetli bir hal alarak hayatları olumsuz etkiliyor. Antalya’da okullar tatil edilmişti. Bu kararı veren Antalya Valiliği'ni de yürekten kutluyoruz.
Eskiden kar ya da yağmur yağar olumsuz şartlar altında okula bir şekilde ulaşılır ve okula gittiğinizde okulun tatil olduğunu öğrenirdiniz ya da ilk üç ders içinde tatil oldu haberi gelirdi. Bu durum çok can sıkıcıydı çünkü vaktinde verilmemiş karar yüzünden onca öğrenci ve öğrenmen perişan bir halde görevinin başında olmak için çırpınır ve o çırpınışının da boşa olduğunu görünce hayal kırıklığına uğrardı.
Artık bazı yanlışların düzeldiğini, vaktinde kararlar verilerek onca insanın güvenliğini dikkate alan yetkililer olduğunu bilmek insan güven veriyor.
Antalya’da halen saatte 85 -90 kilometre olan fırtınanın hızının öğle saatlerinden itibaren artarak, 95 -100 kilometreye ulaşmasının beklendiği bildirilirken Antalya’da yaşayanlar bugün ekmek almak için bile dışarı çıkamıyor. Dışarıya baktığınızda tek bir insan ya da araba görmek mümkün değil çünkü fırtına öyle şiddetli ki ağaçları bile kökünden sökecek boyutta ve yağışla birlikte devam ediyor.
Yetkililer, geceden itibaren Antalya şehir merkezinde metrekareye 90 kilogram yağış düştüğünü de ifade ettiler. Bu arada, Antalya-Kemer karayolunun kapanmasına neden olan dalga yüksekliğinin açıklarda 6–7 metre civarında olduğunu da duymuşsunuzdur.
Bütün bunlar olurken onca öğretmen ve öğrencinin evlerinde sıcacık çaylarını yudumlayarak, güvenlik içinde bulunmalarına sebep olan İleri görüşlü ve duyarlı yetkiler de yeterince hayır duası alıyordur diye düşünüyorum.
Eskiden kar ya da yağmur yağar olumsuz şartlar altında okula bir şekilde ulaşılır ve okula gittiğinizde okulun tatil olduğunu öğrenirdiniz ya da ilk üç ders içinde tatil oldu haberi gelirdi. Bu durum çok can sıkıcıydı çünkü vaktinde verilmemiş karar yüzünden onca öğrenci ve öğrenmen perişan bir halde görevinin başında olmak için çırpınır ve o çırpınışının da boşa olduğunu görünce hayal kırıklığına uğrardı.
Artık bazı yanlışların düzeldiğini, vaktinde kararlar verilerek onca insanın güvenliğini dikkate alan yetkililer olduğunu bilmek insan güven veriyor.
Antalya’da halen saatte 85 -90 kilometre olan fırtınanın hızının öğle saatlerinden itibaren artarak, 95 -100 kilometreye ulaşmasının beklendiği bildirilirken Antalya’da yaşayanlar bugün ekmek almak için bile dışarı çıkamıyor. Dışarıya baktığınızda tek bir insan ya da araba görmek mümkün değil çünkü fırtına öyle şiddetli ki ağaçları bile kökünden sökecek boyutta ve yağışla birlikte devam ediyor.
Yetkililer, geceden itibaren Antalya şehir merkezinde metrekareye 90 kilogram yağış düştüğünü de ifade ettiler. Bu arada, Antalya-Kemer karayolunun kapanmasına neden olan dalga yüksekliğinin açıklarda 6–7 metre civarında olduğunu da duymuşsunuzdur.
Bütün bunlar olurken onca öğretmen ve öğrencinin evlerinde sıcacık çaylarını yudumlayarak, güvenlik içinde bulunmalarına sebep olan İleri görüşlü ve duyarlı yetkiler de yeterince hayır duası alıyordur diye düşünüyorum.
Diyelim yağmura tutuldun bir gün
YanıtlaSilBardaktan boşanırcasına yağıyor mübarek
Öbür yanda güneş kendi keyfinde
Ne de olsa yaz yağmuru
Pırıl pırıl düşüyor damlalar
Eteklerin uça uça bir koşudur kopardın
Dar attın kendini karşı evin sundurmasına
İşte o evin kapısında bulacaksın beni
Diyelim için çekti bir sabah vakti
Erkenceden denize gireyim dedin
Kulaç attıkça sen
Patiska çarşaflar gibi yırtılıyor su ortadan
Ege denizi bu efendi deniz
Seslenmiyor
Derken bi de dibe dalayım diyorsun
İçine doğdu belki de
İşte çil çil koşuşan balıklar
Lapinalar gümüşler var ya
Eylim eylim salınan yosunlar
Onların arasında bulacaksın beni
Diyelim sapına kadar şair bir herif çıkmış ortaya
Çakmak çakmak gözleri
Meydan ya Taksim ya Beyazıt meydanı
Herkes orda sen de ordasın
Herif bizden söz ediyor bu ülkenin çocuklarından
Yürüyelim arkadaşlar diyor yürüyelim
Özgürlüğe mutluluğa doğru
Her işin başında sevgi diyor
Gözlerin yağmurdan sonra yaprakların yeşili
Bi de başını çeviriyorsun ki
Yanında ben varım
Can Yücel