19 Aralık 2009 Cumartesi

Anne


Esbabın; beyza göğsünden

süt emen çocukların

Koşarken sevdanın hasretine

kolyendir gözyaşından boncukların



Bir hüznün bir özlemin remzi

gerdanında kolyen asılacak

Ve sen çınarının sessiz sessiz

gövdesi gövdesinden kesilecek



Kimseler bilmeyecek hüznünü

güleceksin etrafa yalan da olsa

Bin ahından bir ahh düşmez aşikara

yüreğin feryat feryat talan da olsa



Sayha-i medetlerin inletirken alemi

sen yine sarsılmadan yürüyeceksin

Girdabında boğulurken kendi kendinin

anaforunda çırpınanlara el vereceksin



Vird-i zeban gibi sayarken günlerini

Tek çocuklarına çift yürek olacaksın

Çokluk içinde çoktan çoka bölünüp

yalnız iki canında vahdet bulacaksın



Duaya kalkıp düşmez ellerin ile

sanki zamanı ötelerden beriye çekmektesin

Akrebler ordusuna panzehir verip

geceleri gündüze secde ettirmektesin



Aleme şah olsan da, evladlarına hasret

ayağının turabına secde kılınacak anasın

Haydi! vakt-i vuslat dahi vuslata erdi

Doğrul koca çınar özsuyun çocuklarına kanasın

Külliyat

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum yapmak ve siteye üye olmak isteyenler, Gmail hesabı ile siteye üye olabilir, Sitede yorum bölümünde, “yorumlama biçimi” yazan butondan “Google hesabı” yazanı seçerek yorumunuzu yazabilirsiniz.

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.