7 Ekim 2008 Salı

Anne- Baba Olmak İçin Ehliyet Gerekli


Dört tekerleğin hangi yöne çevrileceği ve ne kadar gaza basılacağı konusunda bile ehliyet gerekirken, bir çocuğun dünyaya gelmesi, onun psikolojik ve sosyal gereksinimlerinin karşılanması için ehliyet gerekmiyor. Hatta ve hatta çocuk sahibi olanın işiniz olması, bir yabancı dil bilmesi de gerekmiyor. Oysa her çocuğun kendisi ile ilgili bir aileye ihtiyacı vardır. Önemsenmeye, duyumsanmaya, sevilmeye, okşanmaya, sarılmaya da ihtiyacı vardır.



Sevgi ile kurumuş dallar can bulurken, sevgisizlik ve ilgisizlik ile kaç meyve dalında solmakta, gözlerindeki pırıltısı kaybolmaktadır. Sokağa düşmüş, tinere alışmış, tiner alabilmek için hırsızlık yapmak zorunda kalmış çocuklarıdır. Ailelerinin ehliyetsiz olarak dünyaya getirdiği çocuklar, çocuklarımız, yarınlarımız.
Kendi masum dünyası içinde dünyaya gözlerini açarken anne-baba sevgisi ile hayata ilk adımlarını çalışırken elinden tutulmaya ihtiyaç duyan yarınlarımız. Elinden tutmak bir yana sokağa terk edilmişlik, eziklik, dışlanma, horlanma ile kimlik kaybına uğramış, insanlardan nefret eder hale gelmiş olan yarınlarımız.
Bir annenin bebeğini dünyaya getiriş anına kadar çektiği cefa ve sıkıntıyı bir baba hayatı boyunca o çocuğa verdiği emekle çekiyor mu acaba?
Hiç sanmıyorum!
Kendi haklarını savunamayacak durumda olan bu masum bebekler hoyrat ellerde heba olup gidiyorsa sorumlusu da biziz. Arabanıza verdiğiniz değeri çocuğunuza vermediğiniz sürece de bu olumsuzluklar veba gibi yayılacaktır.
Bir hikâye vardı. Babasının yeni aldığı kamyonu çekiçle düzeltmeye çalışan çocuğu babası görünce aynı çekiçle çocuğunun eline vurarak parmaklarının kesilmesine neden olmuştu. Çocuğu tedavi aşamasında iken “baba parmaklarım ne zaman geri çıkacak” sözü ile sarsılan baba ise intihar etmişti. Sanki onun intihar etmesi ile çocuğun giden parmakları geri gelecekmiş gibi…
Düşünülmeden yapılan cahilce bir hareket, ömür boyu parmaksızlığın ezikliği ile yaşamak zorunda olan bir masum çocuk ve aynı anda iki acıyı da yaşayan bir anne. Gidenin yerine ne koyulabilir ki?
Sevmek emek ister, araba ehliyeti için cansiperane çalışan beyleri babalık dersinde de görmek istiyorum. Babalık sınavını verdikten sonra baba olacaklarını bilmelerini istiyorum bir umut işte benimkisi belki o zaman arabalarına gösterdikleri özeni çocuklarına da gösterirler diye düşünüyorum.


1 yorum:

  1. Sevmek; güzel birinde aşkı aramak değil. O kişide, bilmediğin bir zamanın beklenmedik bir anında, "Kendini bulmaktır"

    Fyodor Dostoyevski

    YanıtlaSil

Yorum yapmak ve siteye üye olmak isteyenler, Gmail hesabı ile siteye üye olabilir, Sitede yorum bölümünde, “yorumlama biçimi” yazan butondan “Google hesabı” yazanı seçerek yorumunuzu yazabilirsiniz.

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.